
RAVAGO’DA İSG NEDEN UYGULANMIYOR… İşçinin parmağı koptu. Haberin var mı?
Ravago Petrokimya delegesi Zeynel Kızılaslan, Petrol-İş Gebze’nin 12’nci kongresinde İSG’ye değindi. Fabrikada İSG kurallarının neden uygulanmadığını öne sürüp Genel Başkan Akyüz ve yönetime 1.5 sene önce, bir işçinin parmağının koptuğu kazadan haberi olup olmadığını sordu
Bir zamanlar Tuzla Tersanesi’nde “katliama” dönüşen “iş cinayetleri”nden ötürü ülke gündeminde sabun köpüğü gibi dönemsel olarak yer edinen İş Sağlığı ve Güvenliği – İSG kuralları, hiç olmazsa sendikal örgütlülüğün olduğu fabrikalarda uygulanır sanılırdı. Şüphe oluştu…
Ravago Petrokimya işyeri delegesi Zeynel Kızılaslan, Petrol-İş Gebze’nin 12’nci kongresinde İSG’ye değindi. Fabrikada İSG kurallarının neden uygulanmadığını öne sürüp Genel Başkan Akyüz ve yönetime 1.5 sene önce, bir işçinin parmağının koptuğu kazadan haberi olup olmadığını sordu:
GÜLLÜK GÜLİSTANLIK
“Fabrikamızda, 1.5 sene önceki bir iş kazasında bir arkadaşımız parmağını kaybetti. Genel başkan ve genel merkez yöneticilerimiz aramızda, haberleri var mı bilmiyorum. İşyerinde patrona ceza kesilmiş mi? Güllük, gülistanlık; işçiler kaderine terk edilmiş durumda. 22 yaşındaki bir gencin geleceği kararmış durumda. İş sağlığı ve iş güvenliği kuralları neden uygulanmıyor. Bunları sorgulamamız gerekiyor. Şubemizde başa kim gelirse gelsin bir şeylerin değişmesi gerekiyor.”
FABRİKAMIZDA SINIF BİLİNCİ YETERSİZ
Kızılaslan ayrıca özetle şunları kaydetti: “Beş yıldır çalıştığım Ravago firmasında aldığımız her ücret, yaptığımız her sözleşme yoksulluk sınırının altında kalıyor. Yoksulluk hep biz işçilere kesiliyor.
İşverenlerin keyfi uygulamaları almış başını gidiyor.
Fabrikamızda sınıf, sendika bilinci çok yetersiz.
Sorunlarımıza, genel kurulumuzun çözüm olmasını diliyoruz.
Dünyamızda yaşanan savaşlardan, krizlerden hep biz işçiler etkileniyoruz. Bedeli hep bize kesiliyor. Petrokimya patronları ise servetlerine servet katıyor.
Her gün yeni fabrikalar, yerler alınıyor. Paraları, milyar dolarları aşıyor. Ama işçiler yoksulluk koşullarında, kirasını ödeyemiyor.
Biz Ravago Petrokimya işçileri bu durumdayız. Belki hammadde üreten sayılı firmalar arasındayız ama aldığımız ücretler, ülke koşulları bize açlığı, yoksulluğu, sefaleti reva görüyor.
SİYASAL GELİŞMELERİN PARÇASI OLMALIYIZ
Dünyada kuralsız, esnek, taşeron çalışma yaygınlaşmışken bizim petrokimya işçileri olarak gidişata dur dememiz gerekiyor.
Siyasal gelişmelerin de parçası olmalıyız. Bu toplumda bu değişimi yapacak olan, sendikalardır.
Sendikalar dil, din, ırk, mezhep gözetmeksizin herkesi kucaklayan yapılardır. Bizler de sendikalarımıza sahip çıkarak toplumumuzu daha ileriye taşımak, daha ileriye götürmek zorundayız.
Toplu sözleşmeden toplu sözleşmeye kendini hatırlatan değil her konuda sözü olan sendikayı fabrikalarımızda var etmeliyiz.
İşçi sınıfı adına güvensizleşmiş, patronlaşmış, korkak sendikacılık istemiyoruz. Birilerine sırtını yaslayan sendikacılar olmasın. Biz işçinin kendi sözünü söyleyeceği, kararını alacağı, tabanın iradesini koyacağı bir sendika istiyoruz.
İşçi sınıfı devrimci gücünü üretimden alır.
Petrokimya işçisinin yeni şube yönetimiyle üretimden gelen gücünü, grev silahını kullandığı bir dönem olmasını diliyorum.
İşten atmalara karşı Ravaga Tekno işçisinin yaptığı gibi; ‘Arkadaşım yoksa üretim de yok’ diyerek, gerekirse işverenin ketum uygulamalarına diz çöktürecek, onlardan hakkımızı kopartarak alacak bir sendika temenni ediyorum. Seçilecek yönetime de başarılar diliyorum.”