Kızınıza korunmayı değil  oğlunuza sevmeyi öğretin
12 Ocak 2024 15:22

TÜM TÜLAYLAR İÇİN SESLENDİLER Kızınıza korunmayı değil oğlunuza sevmeyi öğretin

BİLKADDER Gebze Şubesi, geçen hafta Darıca’da eski eşince katledilen Tülay Dağaşan ve tüm “Tülaylar” için meydana indi. Başkan Şengül Ekim ebeveynlere, “Kızlarınıza kendilerini korumayı öğretmektense oğullarınıza sevmeyi öğretin” dedi

Aktan Uslu Tüm haberleri

Bilge Kadın Aile Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Derneği – BİLKADDER; kadın cinayetlerini Gebze’de, 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’ndaki basın açıklamasında kınayıp yetkili kurumları göreve davet etti. BİLKADDER Gebze Şube Başkanı Şengül Ekim, 05 Ocak 2024’te Darıca’da eski eşi tarafından katledilen Tülay Dağaşan ve kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden tüm kadınlar için meydana çıktıklarını belirtip şunları kaydetti:

 

ERKEK ÇOCUKLARINA SEVMEYİ ÖĞRETİN

“Sevgili erkek çocuğu ebeveynleri sizden ricam çocuklarınızı çok sevin. Sevmeyi öğretin. Öğretin ki ileride bir kadının, çocuğun nasıl sevilmesi gerektiğini bilsin. Kız çocuklarımıza kendilerini korumayı öğretmektense erkek çocuklarına sevmeyi öğretmek toplumsal açıdan daha güçlü sonuçlar doğuracaktır. Özellikle ilkokuldan başlayarak aile ve değerlerimizin eğitimlerini tekrar gündeme getirilmeli. Aile okulları daha çok açılmalı. Gerekirse her mahallede bir birim olmalıdır.”

Basın açıklamasına CHP Gebze Kadın Kolları Başkanı Yaşa Erdoğan, CHP Darıca Belediye Başkan Adayı Avukat Saide Arslan Çalışkan ve belediye meclisi aday adayları, Marmara KAISİAD Başkanı Şamil Yalçın, Gebze EYT Derneği Başkanı Nuh Erdoğan Erdoğan, Tempo Atletizm Kulübü Derneği Başkanı Bilal Dülger, Gebze Kent Politikaları Derneği yönetiminden Ali Fuat Bilir ile birlikte dernek üyeleri katıldı.  Basın açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verildi:

“Bugün burada çok yakın zamanda kaybettiğimiz arkadaşımız Tülay nezdinde katledilen, şiddete uğrayan tüm kadınlar için toplandık.

Biliyorsunuz ki tam bir hafta önce dostumuz Tülay’ımızı toprağa verdik. Sebebi ne olursa olsun kabul edilebilecek hazmedilebilecek bir olay değildir. Ülkemizde bugün itibariyle basına yansıyan 401 kadın cinayeti olmuştur.

İLGİLİ KURUMLAR YASALARI UYGULAMALI

Kadınlar dünyanın her yerinde ve yaşamın her alanında kadınların karşılaştıkları ayrımcılığa, sömürüye, cinsiyet eşitsizliğine, ev içi şiddete, toplumsal şiddete, mücadele ve dayanışma ruhuyla dikkat çekiyor. Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesinde etkin, sürdürülebilir mücadele için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya, yasaları uygulamaya çağırıyoruz.

KADINLAR OTORİTEDEN DE ŞİDDET GÖRÜYOR

Şiddet, fiziksel olarak güçlü olanın zayıf gördüğünde fiziksel ve psikolojik olarak açtığı yaradır. Her yıl binlerce kadın çeşitli şekillerde şiddete uğruyor. Kadına yönelik şiddet kimi zaman eşinden, ailesinden, kimi zamanda ait olduğu grup üyelerinden gelebiliyor. Bu şiddet yaralanma, öldürme, eğitim ve çalışma hakkından yoksun bırakma, sosyal ve siyasal yaşama katılımın engellenmesi biçimde gerçekleşiyor. Şiddet kadın-erkek çatışmasının doğal bir tezahürü değildir. Bu tabloyu görmezden gelmek ve iki cinsiyetin çatışmasına indirgemek çözümden çok sorun doğuruyor. Zira, kadınlar sadece eşlerinden değil, toplumdaki otorite figürlerinden de şiddet görüyor.

Ülkemizde kadınların hukuki kazanımlarına karşı yürütülen sistematik çalışmalar sonucunda, kadına yönelik şiddetin giderek arttığını, en temel insan hakkı olan yaşam hakkının vahşice ihlal edildiğini endişeyle gözlemlemekteyiz.

İnsanlık tarihinde güçlünün zayıf olana tahakkümü tüm din ve inanışlarda zulüm ve adaletsizlik olarak nitelendirilmiştir. Bundan dolayı savaşlarda dahi kadın ve çocuklara dokunulmaması savaş hukukunun bir parçasıdır.

KADINI KORUMAK DEVLETİN SORUMLULUĞUNDA

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi Devletin kadınları korumaya yönelik önlemleri ve şiddete yönelik politikalarıyla birebir ilgilidir. Erkek şiddeti, kadın cinayetleri, kadının korunması temel bir politika olarak ele alınmalıdır. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve şiddete uğrayan kadınların korunması devletin sorumluluğundadır.

Bu minvalde düşünürsek öncelikle aile menfurunu bireylere yerinde anlatmayı ve yaşatmayı hedefleyen projeler geliştirilmelidir.

Bölgemizde onlarca sivil toplum kuruluşu var. Bu kuruluşlar görevlerini hakkıyla yerine getirmeli gerekirse kadınları çocukları ve aileyi koruyan eğitimler düzenlenmelidir.

 

Toplum olarak büyük bir deformasyon içerisindeyiz. Bu deformasyonu önlemek için aile içi iletişim eğitimlerinin önemi çoktur. Harekete geçmeyenler kendilerini bağlayan zincirleri fark edemezler.

Buradayız, buradaydık ve hep burada olacağız ....

Zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz bir şeyimiz yok fakat kazanacağımız koskoca bir dünya var.

Kadınlar konumları ne olursa olsun daha özgür bir yaşamı hak ederler.

Bir kadın olarak son nefesime kadar ne mücadele etmekten ne susmaktan vazgeçmeyeceğim. Vicdanım ve kalbim beni nereye yönlendiriyorsa onu bulup başımın üstünde taşıyacağım. Ne kendimden vazgeçeceğim ne başkasının benim için kendinden vazgeçmesine izin vermeyeceğim.”

Habere ait diğer görseller

Güncelleme: 12 Ocak 2024 15:27
BENZER HABERLER
X