Petrol-İş’i değil adayları tartıştık
09 Ocak 2024 07:54

KARATAŞ: GEBZE ŞUBESİ’NE YAKIŞTI MI BUNLAR? Petrol-İş’i değil adayları tartıştık

Petrol-İş Gebze’nin 12’nci kongresinde sürece gölge düşürecek iddialar, sendika tabanından geldi. Bağımsız adaylıktan baskılar üzerine çekildiklerini belirten Sinan Karataş, “Sendikayı değil adayları tartıştık. Gebze Şubesi’ni yakıştı mı bunlar?” diye sordu

Aktan Uslu Tüm haberleri

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin önceki pazar günü gerçekleşen 12’nci olağan genel kurulunda yeni yönetim Şivan Kırmızıçiçek başkanlığında oluştu. İki adayın yarıştığı kongrede tarafların arasındaki çekişmeye durduk yere basın da dâhil edilmiş, bir gazeteci de sosyal medyada tröllenmiş; tröl ekibinden biri trölledikleri gazeteciye selam verip hal hatır sorunca selamı, “………. çalışanları Allah’ın selamı dahil olmak üzere ne selam versin, ne hatır sursun. Madem trölledi, dik dursun” diye iade edilmişti. Kongrede delegelerin konuşması da saatlerce sürdü.

SINIF  SENDİKACILIĞI İÇİN

MÜCADELE ETTİK, EDECEĞİZ

Novares işyeri temsilcisi Sinan Karataş Petrol-İş Gebze’nin 12’nci kongresinde sürece gölge düşürecek iddialarda bulundu. “Kardeşler, bugün burada geçmiş dönemin muhasebesini yaparken,  atılan olumlu adımlar kadar, yapılan hataları ve yanlışları da açık yüreklilikle tartışabilmeliyiz” diye konuya giriş yapan Sinan Karataş şöyle devam etti: “Bizler bu sendikada, ‘söz, yetki ve karar işçilerindir’ ilkesini kılavuz edinmiş işçileriz. Sendikamızda sınıf sendikacılığı temelinde, mücadeleci bir anlayışın egemen olması için tavizsiz bir mücadele verdik ve vermeye de devam edeceğiz.

Bu kongrede gerçek bir muhasebe yapılabilmesi için işyerlerinden başlayarak tüm üyelerin dahil edildiği eleştirel bir süreç işletilmeliydi. Ne yaptık, ne kadar yaptık, yapamadıysak nedenleri neler, tüm bu sorulara yanıt, bu sendikanın gerçek sahibi olan üyelerle birlikte aranmalıydı. Eğer hatalardan bir daha yapılmamak üzere ders çıkarılacaksa yapılması gereken buydu.

Maalesef ki, üyelerin kongre süreçlerine dâhil edilmesi sadece delege seçimleriyle sınırlı tutuluyor. Her dönem olduğu bu dönemde delege seçimlerinde yapılan ya da yapılmayanlar, sendikada hâkim olan sendikal anlayış değil adaylar tartışıldı. Üyelerin kongre sürecine katılımı bu kadar sınırlıyken, bu dönem şubenin örgütlü olduğu 34 işletmenin 13’ünde delegeler seçimle belirlenmeyerek, bu bile yapılmadı!

GENEL MERKEZDE İKİ

GEBZELİ YARIŞINCA…

1 Eylül 2023’te sendikamızın merkez genel kurulunu gerçekleştirdik. İki genel başkan adayı da şubemizden çıktı ve genel kurulda birbirleriyle yarıştı. Nihayetinde de delege bir karar verdi. O tarihten bugüne de şubemiz, genel kurulda ortaya çıkan sonucun sancılarını yaşıyor. Görülüyor ki bundan sonra da yaşamaya devam edecek! Peki, böyle mi olmalı? Elbette ki hayır! Biz bu süreçte ‘Saflar netleşti, şube kılıç gibi ortadan ikiye ayrıldı’ denildiğine tanık olduk. Bu ikiye ayrılma, bu yarılma hangi temelde olmuştur? ‘Sonucu delege sayısı, matematik belirler’ denilen bir ortamda, sendikal anlayışlar temelinde bir ayrışma olmadığı açıktır. Maalesef ki matematik hesabının geldiği nokta kimin hangi koltuğa oturacağı olmuştur.

GEBZE ŞUBESİ’NE YAKIŞTI MI BUNLAR?

Bu süreçte neler konuşuldu? Koltuk hesapları, delege pazarlıkları, işveren müdahaleleri, merkezin müdahalesi, kirli pazarlıklar… Peki, bu şubeyi bu noktaya kimler getirdi? Petrol-iş Gebze şubesi kongresine yakıştı mı bunlar?

Bizler, bu sendikada sınıf sendikacılığı anlayışının egemen olmasını isteyen bir grup işçi ve delege olarak; anlayışların değil kişilerin tartışıldığı, bütün bir kongre sürecinin ‘bu kişilerden biri lehine taraf ol’ denilerek, işçiler arasında bölünmenin yaratılmaya çalışıldığı tutuma itiraz ettik. Mücadeleci bir sendikacılık için bu seçimlere bağımsız adaylarla katılma kararı aldık.

Bu anlayış temelinde sadece delegelerle değil fabrikalara giderek sürecin esas muhatabı olan işçi kardeşlerimizle ortaya koyduğumuz sendikal anlayışı ve hedeflerimizi tartıştık.

DELEGENİN HÜR İRADESİNE İPOTEK KONULDU

Bağımsız adaylıkların ilan edildiği andan itibaren her dönem, her kongrede bağımsız aday çıkan şubeye yakışmayan bir tutumla karşı karşıya aldık. Aday olan arkadaşlarımız üzerinde her türden baskının kurulmaya çalışılmasından tutun da, sendikal anlayışımızı ve neden aday olduğumuzu anlatan broşürümüzün dağıtımına engel olunmasına kadar, bu şubeye yakışmayan anti demokratik uygulamalarla karşılaştık. Bu tutum sadece işçilerin seçilme hakkını elinden almadı, delegenin de hür iradesine, seçme hakkına ipotek konuldu.

“OY’UNUN FOTOĞRAFINI İSTEYECEĞİZ”

DİYENLERE TANIK OLDUK

Biz bu şubede ‘delegeden kullandığı oyun fotoğrafını isteyeceğiz’ diyenlere bile tanık olduk! Bu sadece etik dışı da değil arkadaşlar, bu düpedüz suç! Delege üzerinde baskı kurarak, onu suç işlemeye zorlamak, kongrenin iptaline bile neden olacak bir durum yaratmak, hangi demokrasi de var!

Bu kongre sürecinde yaşanılanlar, tanık olduklarımız, Petrol-iş camiası içerisinde mücadeleci olarak anılan şubemizin bu çizgiden uzaklaştırılmaya çalışıldığının göstergesidir.  Tüm bu sürecin sonunda bu yola çıkmaya karar verdiğimiz üye ve delegelerle aldığımız karar doğrultusunda,  bu sürecin işletilme şekli ve ortaya çıkacak tablonun şubemize yarardan çok zarar verdiğini görerek adaylıktan çekilme kararı aldık.

Tüm haklarımız saldırı altındayken, çalışma ve yaşam koşullarımız ağırlaşırken, bizi geriye çekecek değil,  ileriye doğru atacak yeni bir hamleye ihtiyacımız var.

Bu yeni hamle, işçisi ile karar alan, işçisi ile uygulayan, işçisinin şubenin aldığı her kararı denetleyebildiği bir sendikal yapılanma ile mümkündür. Bizim mücadelemizde tam olarak bunun içindir! Kongremizden çıkan sonucun buna hizmet etmesini temenni ederken, sizleri böyle bir mücadele için yan yana, omuz omuza olmaya çağırıyoruz. Bir kez daha altını çizmekte fayda görüyor ve bundan böyle de işçi sınıfının çıkarları adına atılan her adımın yanında olacağımızı, işçilerin çıkarına aykırı her tutumla da en kararlı şekilde mücadele etmekten geri durmayacağımızı ilan ediyoruz.”

İSRAİL İLE TÜM İLİŞKİLER KESİLMELİDİR

Karataş konuşmasının başında genel konulara da değindi: “Kongremizi; ülkemizde ve dünyada işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının ağırlaştığı, yoksulluğun derinleştiği koşullar altında gerçekleştiriyoruz. 

Kardeşler, geride bıraktığımız dört yılda sadece ekonomik zorluklarla, hayat pahalılığıyla mücadele etmedik.  Bu dört yıl, aynı zamanda emperyalistlerin dünya halklarını kendi çıkarları uğruna savaşlara, kan ve gözyaşına boğmaktan da geri durmayacağını gösterdi. İşte Ukrayna, işte siyonist İsrail’in adeta soykırım yaptığı Gazze ve Filistin. Bugün İsrail; Gazze ve Batı Şeria’da Filistin halkına karşı yürüttüğü katliamlarını, savaşçı politikalarını, bölgeye yayarak sürdürmeye çalışıyor. İran ve Lübnan’da yaşanan saldırılar da bunun en açık kanıtıdır.

Siyonist İsrail’in barbarlığını, emperyalist savaşları ancak ve ancak biz işçiler durdurabiliriz. Ama bu sadece İsrail’i kınayan açıklamalar yapmakla olmaz. İsrail’in geri adım atabilmesi için; İsrail ile yapılan tüm ticari, askeri anlaşmalar askıya alınmalı, diplomatik ilişkiler kesilmelidir.  Biz işçiler, siyasi iktidara bu yönlü baskılar yapmalıyız. Filistin halkının yanındayız. Barbarlık yenilecek, Filistin halkı kazanacak!

ADALETLİ VERGİ SİSTEMİ İÇİN

ÜRETİM GÜCÜMÜZÜ KULLANALIM

Hükümet, Orta Vadeli Program ve 12.Kalkınma Planıyla, tüm kazanılmış haklarımıza saldırı hazırlığında olduğunu ilan etti.  Hükümet sermaye ile kol kola, bizi düşük ücretlere mahkûm etme, kıdem tazminatımızı gasp etme, esnek çalışmayı yaygınlaştırma, emeklilik hakkımızı ortadan kaldırma hesapları yapıyor. Ne diyor, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: ‘Vergiyi tabana yayacağız, 2024 yılında vergi gelirlerini yüzde 76 artıracağız.’

Bizlerin vergi yükü artırılırken, bizim vergilerimizle oluşan devlet gelirleri sermayeye teşviklerle, vergi aflarıyla, vergi istisnalarıyla adeta peşkeş çekiliyor. Ödediğimiz vergiler, iddia edildiği gibi bize yol, su, elektrik olarak geri dönmüyor.  Yap-işlet-devret modeliyle sermayeye kaynak aktarılması yetmiyor, geçmediğimiz köprülerin, gitmediğimiz hastanelerin, binmediğimiz uçakların faturası da bize kesiliyor.  İşsizlik Sigortası Fonu adeta sermayenin yağmasına açılmış durumda. Kardeşler,  tüm bu adaletsizliklere dur demeliyiz! Adaletli bir vergi sistemi için işyerlerinden başlayarak, gerektiğinde üretimden gelen gücümüzü de kullandığımız, etkili bir mücadeleye petro kimya işçileri olarak öncülük etmeliyiz.

MÜCADELECİ SENDİKACILIK ANLAYIŞINA MECBURUZ

Önümüzdeki dönem; toplu sözleşmelerimiz,  Hükümet’in ‘Hedeflenen enflasyona göre ücretleri belirleme’ yaklaşımı nedeniyle baskılanacak. TUİK enflasyonunun yüzde 64,77, ENAG enflasyonunun neredeyse iki katı yüzde 127 olduğu bir tabloda, önümüzdeki dönemin ücret savaşlarına sahne olacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok.

Yeni dönem, artan saldırılara karşı mücadeleci bir sendikacılık anlayışını zorunlu kılıyor!”

Habere ait diğer görseller

Güncelleme: 09 Ocak 2024 18:10
BENZER HABERLER
X