“İŞÇİLER AÇKEN PATRONLARA HUZUR YOK”U AŞMALIYIZ Sınıf sendikacılığına mecburuz

Tekno Kauçuk işyeri temsilcisi İnan Özdemir slogan sendikacılığından çıkılması gerekliliğini, “İşçiler açken patronlara huzur yok” demekten öteye geçmeli diye tanımladı: Sınıf sendikacılığı anlayışını şubemizde egemen kılmalıyız.

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin hafta sonu gerçekleşen olağan genel kurulunda delege konuşmaları ekseri, olması gereken sendikacılık biçimi üzerineydi. Beş delegenin konuştuğu kongrede hatiplerin adaylardan herhangi birini işaret gösterme kaygısında olmadığını gözlendi.

Tekno Kauçuk işyeri temsilcisi İnan Özdemir slogan sendikacılığından çıkılması gerekliliğini, “İşçiler açken patronlara huzur yok” demekten öteye geçmeli diye tanımladı. Özdemir şunları kaydetti:

İNSANCA YAŞAM MÜCADELESİ

“Hükümet’in işçi ve emekçilere dönük saldırılarının önümüzdeki süreçte Orta Vadeli Program ile daha da ağırlaştırmış bir şekilde hayatımıza gireceği açıkça ortadadır. Önümüzdeki dönemde işçilerin öz örgütü olan sendikaları ile, ‘İnsanca bir yaşam için’ sürece müdahalesi kaçınılmazdır.

Pulver ve Portakal Kimya örneklerinde bir kez daha yaşayarak gördük ki;

Ne iş yasası ne sendikalar kanunu biz işçilerin yararına düzenlenmiş değil.

Gebze Sendikalar Birliği’nin dönem sözcülüğünü şubemiz yürütüyor, buna bağlı olarak sınıfa dönük saldırılara başta sendikamız ve diğer sendikaları da örgütleyen bir bir tutumla

Başta Petrol-iş üyesi işçilerinin öncülüğünde Türkiye işçi sınıfına yön verecek düzeyde

gerek sokağa çıkarak gerekse iş yerlerinde, bulunduğumuz her alandan sesimizi yükseltmek, mücadeleci bir anlayışla sınıfın gücünü göstermek, ‘İşçiler açken patronlara huzur yok’ demekten öteye geçip üretimden gelen gücümüzü de kullanarak cevap vermeliyiz.

ÖRGÜTLENME SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALIYIZ

Sermaye ve siyasi iktidarın işçi haklarına yönelik saldırıları planları ortadadır. Sendikamız ne kadar güçlenirse bu saldırılara o kadar göğüs gerebiliriz, kazanım dolu sözleşmeler imzalayabiliriz.

Şube olarak bir örgütlenme seferberliği başlatmalı, sendikasız iş yerlerinde Petrol-iş bayrağını dalgalandırmalıyız.

Sendikamızda gönüllülük temelinde temsilcilerimiz ve üyelerden oluşan bir örgütlenme komitesi kurmalı her bir üyemiz Petrol-iş ailesini büyütmek için görev almalıdır.

Ögütlenme komitesi faaliyetlerini sürdürebilmesi için şube bünyesinde bir fon oluşturulmalıdır.

GENÇLERE EĞİTİM BAŞLICA GÜNDEM OLMALI

Genç işçilerin sayısı artıyor, sendikamızda yeni görev almış genç iş yeri temsilcilerinin eğitimi başlıca gündemimiz olmalı, ayda bir kez avukat, akademisyen ya da sendika uzmanlarından birinin katılımıyla;

‘Çalışma hayatını düzenleyen yasalar’, ‘Sendikal haklar’, ‘İşçi sağlığı ve iş güvenliği’, ‘Türkiye işçi hareketi tarihi’ ve ‘Petrol-İş mücadele tarihi’ konularını edinen bir eğitim programı düzenlenmelidir.

Sınıf sendikacılığını esas alan bir sendikal anlayışı şubemizde egemen kılmalıyız.

Gerek şubemiz bünyesinde gerçekleşecek grev ve direnişler, gerekse de başka sendikaların örgütlediği grev ve direnişlerle dayanışmak amacıyla; bir grev fonu kurulmalı, işçilerin dayanışması örgütlenmelidir.

Tüm haklarımız saldırı altındayken, çalışma ve yaşam koşullarımız ağırlaşırken, bizi ileriye doğru atacak yeni bir hamleye ihtiyacımız var

Söz yetki kararın işçilerde olduğu, daha mücadeleci bir sendika için birleşelim!”

EN BÜYÜK ANA MUHALEFET SENDİKALAR OLMALI

Plascam’dan Halil İbrahim Altıparmak ise kongreye dair değerlendirmesi esnasında yaşanan olumsuzlara değindi. Altıparmak, “En büyük ana muhalefet sendikalar olmalı” diye konuştu.