Çayırova bu seçim dönemi ne yaşadı öyle! Çayırova bu seçim dönemi ne yaşadı öyle!

03 Nisan 2024 03:21
Çayırovalı’nın biri! Vakti zamanında gazete de çıkarttı. Sorarsanız, AKP’li. Bence her dönemin iktidarı. “Gazetecilik” falan yaptığı yıllarda…

Bünyamin Çiftçi ile Nazmi Özmen’in AKP İlçe Başkanlığı için yarıştığı kongre sürecinde Çiftçi lehine, “Dik dur eğilme Çayırova seninle” başlığı da atmış…

Çayırova Belediyesi’nde yanılmıyorsam Şevki Demirci döneminin fatura rekortmenlerinden.

Bünyamin Çiftçi’nin ilk döneminde “Faturacı basın” değişince kirlettiği mesleğimizden çekildi veya Şevki Demirci seçilseydi, geri dönecekti.

Sosyal medyadan bir taraftan Demirci propagandası yaparken diğer taraftan da bir paylaşımında Reis’e olan bağlılığının asla sorgulanamayacağını falan söyleyen bir omurgasız…

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Gereksiz. Ancak tespitim şudur:

Samimi AKP ve İYİ Partililer için veya Çiftçiciler, Demirciciler için sözüm meclisten dışarı.

Ancak her iki iddialı adayın etrafında da toplumun değil kendisinin çıkarını, cukkasını düşünen çok sayıda destekçi gözlemledim.

Dün sövdüğünü bugün öven” veya “Dün övdüğünü bugün söven” o kadar çok örnek var ki konuyu kişiler üzerinden ele aldığınızda boğulur, tıkanır kalırsınız.

Şevki Demirci’nin belediye başkanlığına denk gelen belediye meclisindeki ilk döneminde Demirci’ye kibar tabirle demediğini bırakmayıp Şevki Demirci’nin ikinci adaylığına denk gelen ikinci belediye meclisi döneminde, kendi partisinin adayına satır paylaşım yapmayıp sosyal medyasında, hikâyeden gazel okuyanlara da denk geldik…

Çayırova’daki yerel seçim süreci bizlere bir kez daha göstermiştir ki Türkiye’nin esaslı bir Siyasi Partiler Yasası’na ihtiyaç vardır. Yerel seçimlerde gerek belediye başkanlığı gerekse meclis üyeliği adaylığında ön seçim, olmazsa olmaz kural olmalıdır. Partilerin seçime katılabilme hakkında, en önemli ölçüt kabul edilmelidir.

Seçimi ikisi kurumsal, biri kişi üzerinden üç iddialı partisi üzerinden değerlendirecek olursak…

Detaylarına başka yorumda girerim.

Ancak CHP, aday farkı gözetmeksizin yani mevcut adayla da mümkündü, ülke genelinde kangrenleşen ve iktidarın da inkâr edemeyip “Sabredin”e sığındığı ancak karşılığını alamadığı ekonomik bataklığın hakim olduğu bir süreçte…

Üstelik Çayırova’da merkez sağın paramparça olmuş şekilde seçime girmesinin getirdiği ilave fırsatı da adeta elinin tersiyle itti.

İddiam şudur…

CHP Çayırova İlçe Örgütü, yerel seçim sürecinde örgütü ön seçime götürmeyerek bu seçimin yapılabilecek en kritik hatasına imza atmıştır. Şayet CHP Çayırova’da gerek belediye başkan adayı gerekse meclis üyelikleri için ön seçime gitseydi, sandıktan kim belediye başkan adayı olarak ve hangi sıradan hangi meclis üyesi adayı çıkarsa çıksın, Çayırova’da seçimi almıştı. Seçimi alacağına değil parti tabanını ikna etmek, aday faktöründen ötürü kendisi inanmayan bir ilçe yönetimi, çözümü üstelik dünün “sövdüğü” AKP’lisi olan İYİ Parti adayında arayan belediye meclis üyesi ile Türkiye ortalamasının dahi 10 puan altında kaldılar.

Buna bir de, belediye meclis üyeliğinde akla zarar bir biçim hatası eklendi. Detayına çok fazla girmeden; Baran Aydan’ın belediye meclis üyeliği adaylığı değil biçimi çok yanlıştı. CHP Çayırova İlçe Örgütü’nde aday adaylığı süreci Mustafa Anaç şahsında tek kişiyle sürerken biçime tepki, iki ve üçüncü aday adaylığını da tetikledi. Sonrası malum…

Bence bu yerel seçimin “Kaybedeni”, gelen gideni götürür hesabı üzerinden belediye başkanlığını 1200 oyla ıskalayan İYİ Parti adayı Şevki Demirci değil, kurumsal kimliğiyle ve tamamen kendisinden sebep, CHP’dir.

Çayırova siyasi ideolojiyi merkeze aldığımızda en niteliksiz yerel seçim süreçlerinden birini yaşamıştır. Yerel seçimlerde kişilerin de ön plana çıktığı doğrudur ama nereye kadar? Madem öyle, herkes bağımsız aday olsaydı. Ya da Çayırova’nın belediye başkanlığına bağımsız aday olan iki politikacısı toplamda niye hepi topu 230 oyda kaldı. Hadi kendimi de konunun içine katayım. Mesleğin getirisi iş yoğunluğundan ötürü tüm propagandamı sosyal medya üzerinden sürdürdüm. Arada sağda solda söylediğim olmuştur. Çayırova’da 3-5 yerde bez afişimiz vardı. “Reis”in deyimiyle üstelik SOL Parti kurumsalında “Marjinal” parti adayıydım. Şahsımın adaylığında SOL Parti, belediye meclis üyeliğinde 276 oyu gördü. Demek ki Çayırova ve benzeri kozmopolit ilçelerde bağımsız adaylık, partisiz adaylık, olmuyor.

İYİ Parti, Çayırova’da Şevki Demirci’nin şahsında partinin çok çok üzerine çıkan bir adayla yarıştı. Sahada Genel Başkanları Meral Akşener’in malum tutumlarından ötürü zaman zaman halkın tepkisini aldıklarını, özellikle “AKP gitsin” sloganıyla oyunu istedikleri CHP seçmenince sorgulandıklarını öngörüyorum. Ama adaylarının AKP’den kopuş gerekçesinin hiçbir ideolojik sebebi olmamasından da bellidir ki aslında AKP’li bir adayla; yerel iktidara gırla giderken genel iktidara, “Reis”e dut yemiş bülbül kesilen bir adayla yarıştılar.

İktidar partisi AKP’ye gelince…

Türkiye’nin hemen hemen tamamında yaşanan, Çayırova’da da yaşandı. Adayını ön seçim değil atamayla belirleyen AKP’de her kim aday gösterilirse gösterilsin illakin bir şekilde tepki göstereni olacaktı. Bünyamin Çiftçi için de aynı durum geçerliydi ancak nispeten daha fazla, geçerli oldu.

2002’den bugüne bölgemizde AKP’yi de yeterli yetersiz takip ediyorum, mesleğim gereği. Ben Gebze Bölgesi’nde adaylığının açıklanmasının ardından, parti ve seçmen tabanından bu kadar tepki çeken, ötesinde sandığa tepkisini yansıtan ikinci bir AKP’li, ‘yok’ demeyim ama hatırlamıyorum.

Çiftçi’ye tepkiyi sadece çıkarı olanlara/kesilenlere bağlamak veya ülke geneli yaşananlardan sebep yine ülke geneli erimeye bağlamak bence eksik bir tespit olacaktır.

Bana en ilginç geleni ise, gece 24.00 sularında havai fişek gösterisidir. Her şeyden önce ayıptır, magandalıktır, düşüncesizliktir, çağdışılıktır, yabaniliktir.

Siyasi olarak ise Çayırova’da da oyun düşmüş. Türkiye’de partin erimiş. Halkın derdiyle dertlenmediğin, oralı bile olmadığın gecenin o saatinde patlattığın fişeklerle belli.

Hadi yurttaş, kentli olamadın ve olamayacaksın da…

Arkadaş neyin kutlamasıdır bu.

Bu yerel seçim döneminin bence en komik hadiselerinden biri AKP’de belediye başkan adaylarının belli olmasından sonra teşkilatlardaki aday karşılama törenleri idi.

Yeniden aday gösterilen belediye başkanlarının, zerre samimiyet içermediği aleni, belediye karşılama törenleri idi.

Bir de seçim gecesi, havai fişek magandalığı, aymazlığı, “Cenaze evinde düğün” misali gerçekleşti.

Şimdi tüm bunlardan sebep ısrarla soruyorum ki…

Biz bu yerel seçim döneminde, Çayırova’da ne yaşadık öyle!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X