Yargı ağır işliyorsa havadan sudan sebep! Yargı ağır işliyorsa havadan sudan sebep!

01 Mayıs 2024 08:21
“Adaletin en kötüsü geç tecelli edendir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür.”Orhan GaziOsmanlı İmparatorluğu’nun ikinci padişahı

Dün sosyal medyamdan paylaşarak duyurmuştum: Cumhurbaşkanlığı Etik Kurulu Üyesi ve KBB eski Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun bir yorumumdan ötürü davacı olduğu vakada, Kocaeli 5’nci Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın reddine karar verdi.

Şayet davacılar istinafa gitmezse, konu kapandı.

Yok ısrar edeceklerse beni kesmedi İzmit yolları, ver elini Sakarya!

Dünkü duruşma sonrası İzmit’ten dönerken önce kendimi merkeze alarak bir hesap kitap yaptım.

Aslında üçüncü duruşmada kararı açıklanacak olan dava, davacıların sözlü yargılama talebiyle dört duruşma sürdü. Dört duruşmanın toplam süresi; her halde 10 dakika tutmamıştır ancak…

Her bir duruşmaya katıldım. Çayırova/Gebze’den birer ikişer indi bindiyle..

200’ler, 435 MR’ler ile sadece yolculukta “kaybettiğim” vakit 4-5 saatten yaklaşık 20 saat.

Kaybettim” diye tırnak içine aldım çünkü o süreci mümkün olduğu kadar kitap okuyarak değerlendirmeye çalıştım. Haricinde vakit bulamadığım bir alışkanlık ama mesleğimi merkeze alınca, üretimden kopuktum.

Buna bir de aksamadan ötürü ekstradan beklenen süreyi ekmeyin. Neredeyse 25 saat, kesintisiz bir iş günü.

Düne kadar her duruşmayı, mahkeme salonunun lobisinde beklerdim. Dün benden önceki bazı duruşmaları takip ederek değerlendirdim.

Şahsımda açılan ve emsalleri hariç kimsenin davacı olduğu vakayı küçümsemiyorum ama duruşmaların ekseri konusu mal mülk, para pula dairdi.

Şahsımın aleyhine açılan dava ise…

Soruşturmaya izin veren her kimse o kişiye bile hayıflandığım bir dava.

Ağır bir eleştiride bulunduğum doğrudur ama davacı tarafı sondan ikinci duruşmada “Yalan” diye ret etse de gerçekliği belgelere dayalı sosyal medya paylaşımlarının delil olarak sunuldu,

Kelime hakaret içermeyen bir yorum.

Kendimden ve yorumumdan şüphem yoktu.

2002 öncesi olsa, “Kesin dava ret edilir hatta dava bile açılmaz” diyeceğim vakada günümüz koşullarından ötürü biraz kaygılıydım açıkçası ama sonuçta dünkü karar, malumun inandıydı.

Sonra kafamda biraz daha tarttım…

Mesleğimiz gereği; Adliyeler ve yargı mevzuları dair her tür kamusal hizmet veren kurum aleyhine ama kendi ürettiğimiz, ama yurttaş şikâyeti üzerinden haber ve yorumlar yapıyoruz, yapıyorum.

Örneğin dün o hengâme sürecinde dahi Gebze Belediye Meclisi eski Üyesi Fahrettin Bostan’ın ASHİ’yi bağlayan ambulans şikâyetini iddia diliyle haberleştirip birkaç saat sonra da kurumun açıklamasını haberleştirdim.

Ülkemizde de yargının hayli ağır işlediği, aşikâr.

Özellikle sendikal örgütlenmeler sonrası işten çıkartmaların ardından işe iade davalarında kararın açıklanması, asgari iki sene ki çok uzun bir süre.

Personel mi yetersiz?

Binalar mı ihtiyaca cevap vermiyor?

2002 öncesi de var olan ancak günümüz itibariyle zirve yapan toplumsal ahlaki çöküşün yansıması olarak adli vakalar mı patladı?

Hiç birine; uzmanından görüş almadan veya bazı istatistiklere de atıfta bulunarak kanaat getiremem ama kanaatim odur ki..

Dün öğlen sularına kadar davacı;

Dün öğleden sonra kısmen serbest

Konu istinafa giderse yine davacı halimin süreceği..

Bence şahsımda basın ve ifade özgürlüğüne de kast eden bir dava ve benzer davalardan ötürü de yargıyı tıkıyoruz gibi geliyor.

Yani en azından, bana öyle geliyor…

Her şey bir tarafa..

Sırf bundan sebep aksayan diğer davaların gecikmeli verilecek adil kararın, gecikerek gelecek adaletin mağdurların vebalini kim üstlenecek…

Galiba son sorumun, kimsede yanıtı yok…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X