
SÜLEYMAN AKYÜZ, “SİYASAL MÜCADELE DE ŞART” DEDİ Emekten yana olmayana oy vermeyin
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, sendikal ve sınıfsal mücadeleye siyasal mücadelenin de eklenmesi gerektiğini söyledi: “Emekten yana olmayan hiçbir partiye oy vermeyin.”
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz bu dönem genel seçimle yerel seçim arasına denk gelen Gebze Şube’nin kongresinde emek hareketi için sendikal ve sınıfsal mücadelenin tek başına yetersiz olduğunu kaydetti. Yerel seçim için uyarı ve öneride bulundu:
ÖNCE PARTİNİZE BASKI YAPIN
“Hiç kimse başka yere çekmesin. Herkese de söyledik. Bütün sorunlarımızla mücadele, örgütlü yapıdan geçmektedir. Mücadele tek türlü devam edemez, iki türlüdür. Sınıfsal, örgütlü mücadelemizi verelim ama bir torba yasadaki bir kanunla tüm yaptıklarımızı alt üst ediyorlar. O zaman; bir seçim geçirdik. Önümüzde bir seçim daha var. Hangi partiyi tutarsanız tutun. Gidin önce partilerinize baskı yapın. Emekten yana olmayan hiçbir partiye oy vermeyin.
BEĞENMİYORSANIZ, BOŞ OY VERİN
Emeklilerimiz ekmek kuyruğuna giriyor ama iş oy’a gelince, kullanmıyor. İşçi sürünüyor, üstelik örgütlü yapısına rağmen, o da kullanmıyor. Eğer biz sınıfsal ve sendikal mücadelemizi, siyasal mücadeleyle beraber götürüp güçlendirmezsek bu sıkıntıları çekmeye devam ederiz. Tavsiyem şudur: Hiç birini mi beğenmediniz, boş oy verin. Bu ülkede 5-6 milyon da boş oy çıksın bir sefer. Ana muhalefet veya muhalefeti beğenmiyorsanız, ‘iyi çalışmıyor’ diye ona da sarı kart gösterin. Bu tutumu göstermek zorundayız.”
BU SENDİKA VE ŞUBENİN TARİHİ VAR
Petrol-İş Sendikası’nın Gebze Şubesi kökenli genel başkanı Süleyman Akyüz konuşmasında katılımcıları selamladıktan sonra önce Gebze sürecine değindi. Petrol-İş’in kuruluşunun 74’ncü yılında Gebze Şube’nin 12’nci kongresini yaptığını hatırlatan Akyüz, “Bu sendika ve şubenin mücadeleler, sınıfsal örgütlenmeler, özelleştirmelerle mücadele ve eylemlerle dolu bir tarihi var” dedi. Akyüz şöyle devam etti:
ANADOLU’YA KOCAELİ VE
BATMAN ŞUBELERİYLE AÇILDIK
“Sendikal hareketin susturulduğu 12 Eylül döneminde, darbe sonrası kurulan ilk sendika şubelerinden bir tanesiydiniz. Gebze Şube’nin 12 genel kurulunu da yaşadım. İlk genel kurulda, kurucu delegeydim. 10 genel kurulda delegeydim, iki dönemdir genel başkanlık görevindeyim. Dört dönem şube başkanlığı, baştemsilcilik ve temsilcilikler yaptım. Birçok işi beraberce yaptık. Petrol-İş kuruluşunda İstanbul’da bölge sendikasıydı. Anadolu’ya İlk açılımı 1958’de Kocaeli ve Batman Şubeleri ile oldu. 12 Eylül sonrası 1986’da kurulan ve en büyük kitlesel eylemi yapan şube olarak tarihe geçtik. 1987’de 63 işyerimizde, 9 bin 700 üyemizle greve çıktık.”
BİZİM BİZDEN BAŞKA DOSTUMUZ YOK
Şubenin mücadele tarihinde bedel ödeyenlere teşekkür edip hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Akyüz, “Çok genç bir kadronuz var. Bazı değerleri çok kolay zannediyoruz. Halbuki birçok değeri, birbirimize değer vermediğimiz, sahiplenmediğimiz ve birbirimizin kuyusunu kazdığımız için bazı değerleri birileri bizden alıp götürüyor. Bizim birbirimizden başka dostumuz, omuz omuza dayanacak insanımız da yok. Ama sermaye istediğini yaptırıyor. Bugün Meclis’te işçi kesimini temsil edecek bir milletvekili yok. Ama işverenleri temsilen 330’a yakın milletvekili var. Ve biz onlar bizim lehimize karar çıkartsın” dedi.
Çok zorlu bir süreçten geçtiğimizi; dünya kapitalizmi ve emperyalist emellerin hiçbir zaman durmadığını kaydeden Süleyman Akyüz, “Bu toprakların kaderi de bu biraz. 1699’dan bugüne, bu coğrafyanın üzerinde her zaman emelleri olmuştur” dedi. 100 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranları rahmet ve minnetle anan Akyüz şöyle devam etti:
ÖZELLEŞTİRME LAFINI AĞZINIZA ALMAYIN
“Topraklar, limanlar satılıyor. Özelleştirmeler yaşadık. Devlet bütçesinin kaynaklarını kuruttuk, şimdi bedelini ödüyoruz. Yan gelip yattığımız, çalışmadığımız söyleniyor ama Türkiye sanayisinin ilk 100 firması açıklandığında, ilk sıraya satılan firmalar giriyor. Son dört yıl içinde pandemi, savaş, felaketler, sel, yangın ve büyük felaket deprem ve ardından günümüzde Filistin’in işgali. Emsali hiç olmayan büyük deprem felaketini hep birlikte yaşadık. Canlarımız gitti. Sendika olarak elimizden gayreti yapmaya gayret gösterdik. Örgütlü olduğumuz kamu kurumlarının deprem bölgesindeki çalışmalarından, kamu kurumlarının önemini bir kez daha gördük. Bütün devlet yetkileri ve her yerde seslendirdik: Allah aşkına artık ‘Özelleştirme’ lafını ağzınıza almayın. Bu memleketin direkleri, bırakın. Sendika olarak bu doğrultuda mücadele ettik, mücadelemiz sürecek.”
ÇÖZÜM ORTAK MÜCADELEDE
Sendikanın Gebze Şubesi’ni ve emek hareketi ekseninde Gebze’yi çok önemsediklerini ve sınıfsal mücadelede örnek gösterdiklerini kaydeden Akyüz, “Tüm olumsuzluklara karşın verilecek mücadele, işçi sınıfının ortak mücadelesidir. Güç birliğini sağlamanın yolu tüm emek hareketi ve emek dostlarını, emek platformu ve sendikal birliktelikler çatısında bir araya getirmektir. İşçi ve memur sendikalarının birlikte hareket etmesidir. Ama sermaye ve yönetim önce emek platformunu, ardından sendikaların birlikteliğini dağıttı. Dünyanın her yerinde bir arada kutlanan 1 Mayıs’ı ülkemizde sendikalar bir arada kutlayamıyor” dedi.
GEBZE VE GSB’İ ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Türkiye’de 17 milyon çalışan arasında sendikalıların 2.5 milyonu bile bulmadığını kaydeden Akyüz, “Buna rağmen hala birbirinizi yiyorsunuz. Bu ülkede emek platformu kurulmalı. Sendikalar birliği tekrar kurulmalı. Gebze’yi o yüzden önemsiyoruz. 1989’da kurulan Gebze Sendikalar Birliği, Türkiye’de en aktif yürüyen birlik olarak hala hayatiyetini sürdürüyor. Bunu örnek alan, yapmaya çalışan bölgelerimiz var. Hatta Gebze Sendikalar Birliği, ‘Bu birliktelik nasıl yürüyor?’ diye tez konusu edilmiştir.
GSB’nin bileşenleri burada. Farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak, ortak noktalarda birleşmeyi bildik. Birbirimize tahammül ettik, dinledik. Birbirimizden birçok şeyi öğrendik. O yüzden ilk defa işçi olan, kongreye katılan, sendikalı olan arkadaşların bu kongrelerin konuşmacılarından öğrenecekleri vardır. ‘O şunu, bu bunu demiş’, bir kenara bırakın. İyilikte, güzellikte, sınıfsal mücadelede yarışalım. Sermaye, TİSK birçok kesimi bir araya topluyor, bir çatlak ses çıkmıyor. Biz birbirimizi yemeye çalışıyoruz” diye konuştu.
TÜRK-İŞ EYLEME HAZIRLANIYOR
Petrol-İş’in demokratik yapısının tartışılamaz olduğunu, çok adaylı kongrelerin gerek genel merkez gerek şubelerde yaşandığını kaydeden Süleyman Akyüz bu süreçlerde yaşanan olumsuzluklara kısaca değinip, “Yarın sabah kolkola olmaya ihtiyacımız var. Türk-İş’e geçen cuma günü yazdım. Bir an önce kamu koordinasyon kurulunun toplanması, Türk-İş başkanlar kurulunun toplanması ve yaşananlarla ilgili vergi adaletsizliğinden ücret düşüklüğünün işçi sınıfına yansımalarına kadar konuların tartışılmasını ve eylemlilik yapılacaksa, yapmak için toplantıya çağırdım. Başka şeylere enerjimizi harcayamayız. Biz, bize dikta edilen, içimize sokulan problemlerle uğraşırken onlar işini hallediyor” dedi.
ASGARİ ÜCRET, STANDART ÜCRET!
Asgari ücretteki olumsuzluklar ve alım gücünün düşüklüğüne atıfla devam eden Başkan Akyüz, “Hep söyledik. Türkiye’de asgari ücret, standart hale getiriliyor. Aranılan ücret haline gelecek. Günümüzde bütün dengeleri bozmuş, kalifiye elemanla kalifiye olmayanı iç içe sokmuş, kıdemliyle kıdemsizi, tahsilliyle tahsilsizi iç içe sokmuş, hepsini aynı değerde tutmuştur. Sözleşme imzalıyoruz, üç ay gitmiyor. Bu hayat pahalılığı, enflasyon durmadıkça, kontrole alınmadıkça sözleşmelerimiz de anlamı kalmıyor” diye konuştu.
Vergi adaletsizliğinin de ayrı bir sorun olduğunu, bununla ilgili eylemliliğin başlayacağını söyleyen Akyüz, “Vergi dilimlerinin sabitlenmesi, oranların düşmesine inanıyoruz” dedi. Kıdem tazminatında tırpalandıklarını ancak işçi sendikalarının bir araya gelemediğini söyleyen Akyüz, Milli gelir ve büyümeden alınan payın da düştüğüne dikkat çekti.
2024’TE FARKLI SIKINTILAR YAŞAYACAĞIZ
Ortadoğu’daki durumun tüm dünyaya yayılmak istediğini ve ülkemiz açısından endişe duyduğunu kaydeden Akyüz, “Pandemide, depremde emekçiler bedel ödedi. Bugün deprem bölgesini imar etmeye çalışan yine emekçiler. Zor bir dönemden geçiyoruz ve İsrail’in katliamını bütün dünya seyrediyor. Dünya ve Avrupa’da bağlı olduğumuz kuruluşlar, tek kelime edemiyor. Filistin’de soykırımı sendika ve emekçiler olarak kınıyoruz. 2023’ü aramak mümkün değil. 2024’te başka sıkıntılar da yaşayacağız. Çözüm önerinizi, fikrinizi, örgütlenmekten ve örgütlülükten yana kullanın” diye konuştu.
DİSİPLİNİ BOZANLARA DİVANDAN UYARI
Çok sayıda delege ve üyenin konuşmalar esnasındaki disiplinsiz tavırları ve gürültüsünden sebep divanın uyarıda bulunduğu kongrede Başkan Akyüz, “Bunları kürsüde konuşmak durumundayız. Sendikalar ve sınıf mücadelesi değerdir. Değerini bilelim. Değerini bilmemenin bedelini ödüyoruz ve çok ağır oluyor” dedi.
İŞÇİ SINIFI KAZANACAK
Akyüz sözlerini, “Gebze Şube’nin gurur duyduğum 12’nci kongresinde hangi aday kazanırsa kazansın, Petrol-İş kazanacaktır. İşçi sınıfı kazanacaktır. Arkadaşlarımızın yarın sabahki birlikteliği kazanacaktır. Birbirimizi kıracak, rencide ve davranışlardan kaçının. Hiç kimse anlık, bireysel çıkarlarından ötürü toplumsal çıkarları gözardı etmesin. Günü kurtarmak için geleceği tehlikeye sokmasın. Dünden bugüne ne yaptıysak, birlikte yaptık. Bu bayrağı ileriye taşımanın sorumluluğu üzerimizde. Temsilcimiz, şube ve genel merkez yönetimimiz seçimle gelir. Bu demokratik yapı ve anlayışı birlikte sürdürelim” dedi.
YAPAY ZEKA İLE 7.5 MİLYON İŞSİZ
Dünyanın gelişip değiştiğine dikkat çeken Akyüz sözlerini, “Şimdi 4.0 ve yapay zekayı konuşuyor. Kameralardan ne kadar rahatsız olduğumuzu söylüyoruz. Yapay zeka getireceği işsizlik 7.5 milyon deniliyor. Getireceği istihdam da 8.3 milyon. Hesap şu: Yapay zekayı kullanacak insana ihtiyaç duyulacak ama 7.5 milyon kişi işsiz kalacak. Kendimizi geliştirmek zorundayız. O yüzden sorumluluktan, el vermekten kaçmayacağız. Emeğin gerekliği neyse yapmaya devam edeceğiz” diyerek ve kongrenin hayırlara vesile olmasını dileyerek tamamladı.
FOTO GALERİ
https://www.facebook.com/photo/?fbid=3315277302098678&set=pcb.3315278422098566