CİNNET DİYE TANIMLAYIP İHBARDA BULUNDU Aynı günün akşamı Deniz Yıldızları’nda da saldırmışlar
Hürriyetçi Eğitim-Sen Darıca Temsilcisi İbrahim Beki, Osman Hamdi Bey İlkokulu’nda öğretmenlere saldırıyı “Toplumsal cinnet” diye tanımlayıp aynı günün akşamı Deniz Yıldızları EML’de benzerinin tekrarlandığını ihbar etti
Hürriyetçi Eğitim-Sen Darıca İlçe Temsilcisi İbrahim Beki, Ressam Osman Hamdi Bey İlkokulu’nda öğretmenlere saldırıyı “Toplumsal cinnet hali” diye tanımlayıp aynı günün akşamı Deniz Yıldızları EML’yi basan birinin öğrencisini korumak isteyen öğretmenin ağır küfre ve fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi
Darıca’da yedi sendikanın katılımıyla gerçekleşen ve Ressam Osman Hamdi Bey İlkokulu’ndaki saldırının kınandığı basın açıklamasının saldırıya uğrayan iki meslektaşları ile sınırlı olmadığını kaydeden İbrahim Beki, “Ayaklar altına alınan saygınlığımız, çiğnenen meslek onurumuz adına öğretmeniyle, velisiyle, öğrencisiyle bir araya gelebileceğimizi göstermek için de toplandık” dedi.
Vakayı özetledikten sonra aynı günün akşamı Deniz Yıldızları Endüstri Meslek Lisesi’ni 24 yaşlarında bir gencin bastığını, öğrencisini korumak isteyen elektrik bölüm öğretmeninin ağır küfürlere ve fiziksel şiddete maruz kaldığını kaydedip geçtiğimiz aylarda Osman Hamdi Bey Ortaokulu’nda iki öğretmenin darp edildiği saldırıyı, üç hafta önce İstanbul’da özel okulda görev yapan meslektaşları İbrahim Oktugan’ın yabancı uyruklu öğrencisi tarafından öldürüldüğünü ve bu vakanın ardından bir gün iş bıraktıklarını hatırlatan Beki şöyle devam etti:
“Dün oralardaydık, bugün burada, yarın nerede olacağımız meçhul. Anlaşılan o ki kimi bilinçsizler, çıkarmaları gereken dersleri çıkarmak yerine daha da cesaret almışlardır.
Biliyoruz ki şiddet varsa eğitim yok!.. Şiddet çözümün değil problemlerin kaynağıdır. Şiddet gücün değil güçsüzlüğün, anlayışsızlığın ve çaresizliğin göstergesidir. Şiddet yalnızca muhatabını değil, herkesi yaralayan, insanlığın kaybettiği bir hastalıktır. Bir Çin atasözü şöyle diyor; “İlk yumruğu atan, fikirlerinin yetersizliğini kabul etmiştir”…
Unutulmamalıdır ki, şiddet gören öğretmenlerin öğretebilme-öğretme heyecanı sönmekte, “Veli bana tekrar zarar verir mi?” paranoyası yaşamakta, meslekten soğumakta, yönetime olan güvenleri azalmaktadır. Bu şiddete şahit olan öğrencilerde ise; kendilerine, çevrelerine ve yine yönetimlere olan güvenleri azalmakta, ruh sağlıkları bozulmakta ve bu durumun ileride patolojik ve travmatik sonuçları oluşmaktadır.
Son zamanlarda art arda yaşadığımız olaylar gösteriyor ki, Türk Milleti olarak toplumsal bir cinnetin eşiğindeyiz. İki küçük çocuğun bir saat sonra unutabileceği bir meseleyi bile neredeyse kan davası haline getirebiliyoruz. Nereye doğru gidiyoruz, nereye doğru koşuyoruz?
Adeta toplumun her kesimi birbirine düşman edilmiş vaziyette. Ve sanki halkımız, bir grubun, bir zümrenin sosyal deneyleri için kobay olarak kullanılmaktadır… Evet, bize göre durum bu kadar kritiktir.
İtiraz ediyoruz! Susmuyoruz! Haykırıyoruz!
Bizler ne kimsenin sosyal deneyleri için bir kobay, ne de kimsenin ayağının paspası değiliz.
Devlet, 15-20 yıl boyunca büyük çabalar sarf ederek okutup yetiştirdiği öğretmeninin, doktorunun, hemşiresinin, mühendisinin arkasında durmak zorundadır. Çünkü aslında şiddet yalnızca öğretmenin değil, bütün kamu çalışanlarının da problemi haline gelmiştir.
Bu konuda bizlerin muhattabı olan Milli Eğitim Bakanlığı öğretmene şiddet konusunda şimdiye kadar hangi somut adımları atmıştır? Sayın Cumhurbaşkanı öğretmene karşı işlenen suçlar noktasında, “Ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak, bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek, bu fiiller tutuksuz değil tutuklu yargılanma sebebi sayılacak” demişti.
Ancak aldığımız duyumlar Öğretmenlik Meslek Kanununda (ÖMK) tutuklu yargılanmayla ilgili bir madde olmadığı yönündedir. Eğer öyleyse, İbrahim Oktugan öğretmenimizin öldürülmesi olayının sıcaklığı ile yine öğretmenin ağzına bir kaşık bal çalınmıştır.
Daha önce 10 Mayıs yürüyüşümüzde de Hürriyetçi Eğitim Sen olarak belirttiğimiz üzere yineliyoruz, öğretmene karşı işlenen suçlar “katalog suçlar” kapsamına alınmalıdır. Önleyici güvenlik tedbirleri olarak, her okula kadrolu bir güvenlik görevlisi atanmalı, gerekirse X ray cihazları konulmalıdır.
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak şimdiden ilan ediyoruz ki, ÖMK’da şiddet konusunda yeterli tedbirler alınmadığını görürsek yine alanlarda, yine meydanlarda olacağız.
brahim Beki sözlerini Ressam Osman Hamdi Bey İlkokulu öğretmenlerinin tamamına, öğrencilerine, basın açıklamasında kendilerine destek olan velilerine geçmiş olsun ve teşekkür dileklerini iletti. Bir daha benzer vakaların yaşanmamasını diledi.