Kırkyama yaralarını da yamamış!
01 Haziran 2024 09:21

ÇİFTE AÇILIŞLI SERGİ BUGÜN SONA ERİYOR Kırkyama yaralarını da yamamış!

Değirmendere’de Münire Uysal liderliğindeki 14 Yaşam Çiçeği kadınının koleksiyon kırkyama sergisi İzmit, Özel Çağın Hastanesi’nde iki kez düzenlenen açılış ile başladı. Kırkyama kiminin evlat acısına merhem, kiminin yerel kültürü yansıttığı hobisi olmuş

Aktan Uslu Tüm haberleri

Değirmendere’de Münire Uysal liderliğindeki 14 Yaşam Çiçeği kadınının koleksiyon kırkyama sergisi İzmit, Özel Çağın Hastanesi’nde gün içinde iki kez düzenlenen açılış ile başladı. Bize 100-200 yaşında iken gelen 900 yıllık gelenek depremde evlat acısı yaşayan Münire Uysal’ın terapisi, 600 yıllık Değirmendereli Ayşe Büyüküstün’ün yerel gelerek heyamolayı yaşattığı hobisi olmuş

 Haber Analiz...

Kırkyama, bir dönem yoksul kesimin giyim gereksinimini karşılamak adına çeşitli bez parçalarının bir araya getirilerek ve değişik şekillerde desenler verilerek dikilmesi sonucunda ihtiyaç için yapılan bir elsanatıdır. Kimi zaman da masa, sehpa veya yatak örtüsü yapmak amacıyla aynı yöntem kullanılabilir. (Kaynak: Vikipedia)

 Değirmendereli bir grup kadının Münire Uysal liderliğinde yürüttüğü Kırkyama çalışmaları sonrası ilki 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarında, Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesinde açılan Koleksiyon Kırkyama Sergisi, İzmit’te Özel Çağın Hastanesi’nde tekrarlandı. 30 Haziran Perşembe günü akşamı sanatseverlerin beğenisine açılan sergi, bugün (01 Haziran Cumartesi) akşam saatlerine kadar gezilebilecek.

Kırkyama deyip geçmemek lazım. Bu çalışma 17 Ağustos 1999 depreminde evlat acısı yaşayan Münire Uysal’ın terapisi, sığındığı dal olmuş. Sergide, “Değişim için sevgi” adını verdiği eseriyle yer alan Uysal, bir tesadüf sonrası İstanbul’un Tuzla ve Beşiktaş ilçelerinde Nur Çubukçu ve Ester Eti Koen’den aldığı eğitimi muhiti Değirmendere’ye taşıdı. Eserine, “Değişim için sevgi” adını vermesinin gerekçesini de, “Sevgi, her işin içinde. İçimdeki o üzüntüyü, sıkıntıyı, ellerimdeki beceriyle işlerime yansıtmaya çalışıyor, yansıdığına inanıyorum” diye izah ediyor.

Sergide eseri sergilenen kırkyama ustalarının hikâyelerinin geniş özeti önümüzdeki günlerde olacak. Ancak bir iki özet daha vermek gerekirse, Ayşe Büyüküstün’den eserine adını verdiği, “Ombudsman” Vikipedi kaynaklarına göre, “Özellikle modern çağ öncesinde denizcilerin sefer sırasında eğlence ve moral için söyledikleri şarkılara verilen ad” diye tanımlanan Heyamolanın aynı zamanda yerel bir gelenek olduğunu öğrendik:

“Kına gecesinde gençlerin toplanıp şarkılar türküler eşliğinde evlerden topladıkları yiyecekleri şarkı, türkü ve oyun havaları eşliğinde tüketmesidir. Eserimde onu hatırlatmak istedim. Kolkola geçmiş herkesin, bir arada eğleniyor görünümü verdim.”

Değirmendere’nin yerel eşrafından olan ve soy ağaçlarının aynı yerde 600 yıl öncesine kadar uzadığını kaydeden Büyüküstün, söz konusu geleneğin Değirmendere ile birlikte Saraylı, Örcün, Yukarı Değirmendere ve Halıdere mahalleleri ile Karamürsel ilçesinde sürdüğünü belirtti.

Münire Uysal liderliğindeki grubun bugünkü sürdürülür halinde önemli etkisi olan Mimar Dilek Alp, Vikipedia nazire yapan bilgi dağarcığı ile 900 yıl kadar önce Japonya ve Çin’de türeyen kırkyamanın bize icadından 100-200 yıl kadar sonra, İpekyolu güzergâhından, Malatya ve Elazığ üzerinden geldiğini söyledi. O yıllarda Uzakdoğu’dan gelen malzemelerle yapılan kırkyamanın saraya kadar uzandığını kaydeden Dilek Alp, “Kırkyama zenginler için muazzam şatafatın göstergesi, köylerdeki ve sokaktaki yoksullar içinse gerçekten de 40 yama ile sürdürdükleri bir gelenek. Bu anlamda zenginle yoksulun ortak bir sanat ve zanaat dalı. Kültürel mirasımızda da yeri var” dedi. Sergide Rüzgar Gülü adlı eseriyle de boy gösteren Dilek Alp, 910 parçalı eserinin sergideki en fazla parçalı eser olduğunu dile getirdi.

Sergide ayrıca; Asuman Gökçe, Ceyda Enginsel, Çiğdem Danyer,  Feriha Durmaz, Gülay Karasu, Nursen Demirhan, Nüket Zengin, Özlem Çolakoğlu, Serap Yıldırım, Sedef Biçer ve Sinem Barbak’ın eserleri yer aldı.

 Sergiye, İzmit Yahya Kaptan Mahallesi, Demokrasi Caddesi üzerindeki Özel Çağın Göz Hastanesi ev sahipliği yaptı. Hastanenin mazisi 1999 depremi öncesi Gölcük’te muayenehane, deprem sonrası İzmit’in merkezindeki kliniğe kadar uzanıyor. 2012’den itibaren ise hastane olarak sağlığın göz alanında hizmetini sürdürün Özel Çağın’daki serginin planlanan saatteki açış kurdelesi, hastanenin yönetim kurulu başkanı, göz hastalıkları uzmanı Operatör Doktor Kürşat Çağın ve eşi; hastanenin yönetim kurulu üyesi, matematik mühendisi Begüm Çağın tarafından kesildi.

Sergiyi açılışından birkaç saat sonra Kocaeli Şehir Hastanesi’nde her ikisi de kalp ve damar cerrahisi uzmanı olarak görev yapan operatör doktorlar Zeynep – Gökhan Yağlı çifti de ziyaret etti. Bir kurdele de sevilen çifte kestirildi.

Çağın Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Begüm Çağın, sergiye dair Gebze Emek’e yaptığı değerlendirmede hastane olarak 2012’den bu yana ödüllü fotoğraf yarışması düzenleyip fotoğraf sergisi açtıklarını ve hastalarını koleksiyoner yapmayı amaçladıklarını, yerel yazarları söyleşilerde ağırladıklarını belirtti. Çağın, “Eşim ve ben sanatı seviyoruz. Sevdiğimiz şeyleri de hastanemizde yansıtmaya çalışıyoruz. Burada resim sergilerine de ev sahipliği yaptık. Bir el emeği olan kırkyama sergisi ile, bir ilk oldu ve gerçekten çok farklıydı. Yaşam Çiçekleri grubundan arkadaşlarımızın enerjileri, uyumları harika. Bu uyum tüm eserlerine yansımış, ben çok keyif aldım” dedi.

Kendisinin de amatörce fotoğraf çekimleri olduğunu, resmi ve resim galerilerini ziyareti çok sevdiğini kaydeden Çağın, kültür sanatın sinema ayağından pandemiden sonra ekranlardan daha rahat ulaşılabilir olmasından ötürü eve “taşındıkları”nı, tiyatro alışkanlığının ise çok daha gerilerde kaldığını kaydedip hastane olarak kültür sanata desteklerinin süreceğini sözlerine ekledi.

Dilek Alp’in sergiye dair yorumu…

https://l24.im/juhHQ

Güncelleme: 01 Haziran 2024 09:28
BENZER HABERLER
X