Seyhan’da olan  Darıca’da niye yok
19 Mart 2024 06:20

TEŞHİS KONANA KADAR KEMİKLERİ ERİDİ! Seyhan’da olan Darıca’da niye yok

Elvan İnce’ye çölyak öğretmen eşi Diyarbakır'da görev yaparken uğramış. Teşhis 2.5 ay sonra Ankara'da konmuş. O süreçte hastalığın kemiklerine vurduğunu belirten İnce, gıdada aradığı çeşidi bir düğün için gittiği Adana, Seyhan’da görmüş. Ceyhan’da olanın Darıca’da niye olmadığını soruyor

Aktan Uslu Tüm haberleri

Haber dizisi / Çölyaklılar: Ne yer ne içerler – 4

 

 

Darıca, Emek Mahallesi sakinlerinden 47 yaşındaki aslen İzmir eşrafından Elvan İnce, evli ve iki çocuk annesi.

Servet Çambol İlkokulu Müdürü Ercan İnce’nin eşi, ev kadını.

19’unda dünya evine girdi. 20’sinde tanıyı aldı. Çekirdek ailesinde, başka kimsede yok. Geçen yıl ablasının kızında da rastlandı.

Elvan İnce’ye çölyak teşhisi, 20 yaşında iken, hayli meşakkatli bir sürecin ardından ve hayli geç kondu. 27 yıldır, çölyaklı.

Elvan İnce ile de Emine Akbulut Otlu başkanlığındaki Kocaeli Glütensiz Yaşam Derneği’nin Darıca Belediyesi işbirliğindeki programı öncesi konuştuk:

KUM İLACI VERDİLER.

NAZLANDIĞIMI SANDILAR

“Rahatsızlığım, tam büyük kızımın doğum zamanına denk geldi. Eşimin görev yerinden ötürü Diyarbakır’ın Çınar İlçesi’nde idik. Komasına girdim. Diyarbakır’da 2.5 ay boyunca; ne merkezdeki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ne de gittiğim hastanelerde, hiç teşhis konulmadı. Özel bir hastanede, ‘Böbreklerimde kum vardır’ diye kum ilacı verdiler. Eşim ve doktorum, naz yaptığımı zannetti. Yatalak oldum. Kemiklerime vurdu. Yani her şeyin sonunu yaşadım gibi bir şey.

Ankara’da, ailemin yanına geldim. Asker kökenliyim, Ankara GATA’ya geldik. Romatoloji uzmanı olan doktor tarafından, acile alındım. Gördüklerinde trafik kazası geçirdiğimi sandılar. Yatalaktım ve eklem ağrılarım vardı. GATA’da profesörler inceledi. Brusella (Bir nevi kas hastalığı) hastalığından şüphelenildi.56 kilodan 50’ye, sonra 32’ye kadar indim. Kemiklerimde, sıfır kireç tespit edildi. İshal, kusma gibi yan etkiler yaşadım. İkinci hamilelik yasaktı, düşüğüm oldu. İkinci kızıma öylesine hamile kaldım. Kızlarım için de sürekli ‘olabilir mi’ endişesi taşıyor, en ufak bir baş ağrısında doktora başvuruyoruz.”

Çölyak diyetinin gereği damak alışkanlığı değiştiğinde, teşhisin konulduğu zamanlarda ürüne ulaşımın olmadığını belirten İnce, “Karadeniz’den mısır unu getirtip mısır ekmeği yapmaya çalıştık. İlk etapta tutturamadık, acıyor. Çapraz bulaşa (Pişmemiş gıdanın pişmiş gıdaya teması) maruz kaldık.

 

O süreçte bebek emziriyorum. Bebeğim memeden ayrıldı. Baya sıkıntılı zor dönemler geçirdim. Çocuklarımda olmadığına çok sevindim. Olmayacağı anlamına gelmiyor ama en azından ben de bilinçliyim. Zaten çok iştahlı değildim. Çok hamur işi de sevmezdim. Ama ekmek benim için çok önemliydi.

Egeli, İzmirli’yiz. Hamurişi çok olmazsa olmazımız değil. Bu süreci sebze meyveyle atlattım ama kemiklerim çok büyük zarar gördü.”

SEYHAN’DA BELEDİYE

HARİKA BİR KAFE AÇMIŞ

Darıca’da ürün çeşitliliğinin çok büyük bir eksik olduğunu düşündüğünü belirten İnce, Akdeniz’in doğusunda aradığını tesadüfen bulmuş. Darıca’da benzerinin niye olmadığını sorguluyor:

“Bu yaz bir öğretmen arkadaşımın düğünü için Adana’ya gittim. Adana Seyhan Belediyesi harika bir kafe açmış, glütensiz.

https://www.5ocakgazetesi.com/haber/16222481/seyhan-belediyesinden-engelsiz-glutensiz-kafe

Çok büyük bir alanda ve içeride yemek tarifi var. Simit, hamur işi, pastaların çeşitlisi var. Ve ben düğüne San Sebastian kekimi (Cheesecake) , yaş pastamı, alıp katıldım. Düğün sahibi de çok mutlu oldu. Ben Ceyhan’daki kafeyi bu bölgede görmedim.

BU SOSYAL TESİSLERDE

BİZE AİT HİÇBİR ŞEY YOK

Darıca’da bunun çok büyük eksikliğini hissediyoruz. Sahile, tesislere kahve içmeye iniyoruz. Kahve yanında gofret geliyor. Sürekli aynı şeyi söylüyorum: Maliyeti çok yüksek değildir glütensiz çikolatanın. Ya da yaz günü bir dondurma, sütlü bir tatlı bize ait olabilir. Bu sosyal tesislerde bize ait hiçbir şey yok. Bunu defalarca Muzaffer Bey’e (Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık) ilettim.

Kocaeli’deki ürünlere daha rahat ulaşılabilir ama biz Darıca olarak çok eksiğiz. Bir Kadıköy’e gittiğimizde ürün bulabiliyoruz ama Darıca olarak gerçekten hiçbir şey yok. Ekmekte yok. İstanbul Halk Ekmek ile çalışıyorum. Tadı çok güzel olmasa bile ben şu an yadırgamıyorum. Damak tadım alıştı ya da ben ekmeği çok aramıyorum. Ama bir çocuk için zor. Çocuklar mesela şu ekmeğin tadını beğenmiyor ve bence haklılar. Çok basit bir simidimiz, simide ulaşabilecek yerimiz yok.

File’de sadece un var, simit yok. Çölyaklı olduğumdan, belki çocuğum olsa yapıp uğraşırım ama kendime simit yapmak içimden gelmiyor. İsraf etmek istemiyorum. Yapıp olmadığında hem moralim bozuluyor hem, ‘Yemem daha iyi. Bir simit de yemeyeyim. Gerek yok’ diye düşünüyorum ama çocuğu çölyaklı aileler için ciddi anlamda sıkıntı. Çünkü o annenin psikolojik olarak o çöküntüsünü anlayabiliyorum. Arkadaşlarım bana yapıyor, uğraşıyorlar. Ben yapmak istemiyorum çünkü senelerce yaptım, attım. Gerçekten çocuğu çölyaklı olan aileler için çok zor. Ürünler çok pahalı.

Aylık giderim, benim çok fazla değil. Nefsime hakim olabiliyorum. Gittiğimde bir çikolata canım istediğinde alıyorum. Yazın dondurma, alıyorum. Tek başıma tüketiyorum.

Evde yiyeceğimi, sebzemi, meyvemi ona göre alıp, yapabiliyorum. Kendime ket vuruyorum ama aileler bunu yapamaz. O yüzden gıda masrafımı ona göre kontrol ediyorum.

Lise sonrası bir yıl üniversite sınavına girdim. Sonra evlenip Güneydoğu’ya gittik. Orada bir dershaneye, okumayı düşünüyordum. Hamilelik, şikâyetler, çalışma ortamım hiç olmadı.

Raporumu bile yeniletmedim. Alım gücüm olabilir ama çölyak ailesi genişlesin diye, faydalanmak için arkadaşların önerisiyle başvurdum. SGK’dan şu an çok düşük, herkesin aldığı desteği alıyorum. Kendimi kısıtladığımdan yetiyor. Önemsemediğimden belki. Hesaba vurduğumuzda çok yüksek meblağ. Yemeyebilirim diye düşünüyorum.”

KAPISINI ÇALAN BELEDİYE

BAŞKAN ADAYI OLMAMIŞ

Sahilde kafelerin çoğalmasını isteyip Adana’da olsun, İzmir’de olsun belediyelerin yaptığını Darıca’nın da yapabileceğini kaydeden Elvan İnce meramını yerel seçim döneminde, belediye başkanı adaylarına anlatamamış çünkü saha çalışmasına rağmen, henüz kapılarını çalan aday olmamış:

“Denk gelirse ilk anlatacağım şe olacak. Belediyenin sosyal tesisine gittiğimde çikolatamı, glütensiz gıdama yanımda götürüyorum ama niye sosyal tesiste yok. Izgara yiyebiliyoruz belki ama yanına lavaşı koymayın. Bulyonsuz pirinç pilavı bile çıkartamayıp sadece bulgur pilavı servis ediyorlar.”

 

DİZİDE 3’NCÜ BÖLÜM

7 senede 2 kaçak yedik!

** 12 yaşındaki Muhammet Emin Özbilgili’ye çölyak teşhisi, 5 yaşında iken kondu. İlk bir sene glütensiz gıdaya alıştırmakta çok zorlandıklarını belirten annesi Yeter Özbilgili, “İki defa kaçak yedik. Birinde ben izin verdim, pilavla dönerin içinde et bulyon varmış” dedi

DİZİDE 2’NCİ BÖLÜM

Sebzeden bıktık, yemiyoruz

Bilinsin de istemiyoruz!

** Hacer Sezgen, çölyakın ‘bir tık ötesi’ fenilketonüri hastası. Annesi Ayşe Sezgen, “Diyeti uygulayamıyoruz. Sebzeden bıktık, yemiyoruz” dedi. Öğretmen Selma Usta, “İlk size konuştum. Gurur yaptık. Bilinsin de istemiyoruz!” diye konuştu

https://www.gebzeemek.com/haber/saglik/sebzeden-biktik-yemiyoruz-bilinsin-istemiyoruz/548.html

DİZİDE 1’NCİ BÖLÜM

Belediye tesisleri ve zincir

marketlerde çeşit artmalı

** Kocaeli Glütensiz Yaşam Derneği’nin Darıcalı çölyaklıları belediye işbirliğindeki etkinlikte Gebze Emek’e konuşan Yıldız Ayaz ve Aysun Arslan pahalılığı bir yana, ürüne ulaşmakta zorluk çektiklerini belirtip belediye tesisleri ve zincir marketlerde çeşit artırımı istedi

https://www.gebzeemek.com/haber/saglik/belediye-tesisleri-ve-marketlerde-cesit-artmali/543.html

DİZİDE YARIN..

Çayırovalı çölyaklılar

 

Habere ait diğer görseller

Güncelleme: 19 Mart 2024 06:31
BENZER HABERLER
X