Tesise üretime değil yerine karşıyım
12 Haziran 2024 10:10

SANAYİ GELECEKSE TOKİ NİYE KONUT YAPTI Tesise üretime değil yerine karşıyım

Tavşanlı sakinlerinden, sanayici Ateş Kılıç köyde aynı zamanda çiftlik sahibi. Üretime, çok kritik üretici Kroman’ın üretim ve tesisine değil yerine karşı olduğunu kaydeden Kılıç, “Madem sanayi gelecekti. TOKİ, Kirazpınar’a niye konut yaptı?” diye sordu

Aktan Uslu Tüm haberleri

Haber dizisi: Tavşanlı – Kirazpınar /10 

Tavşanlı Köyü sakinlerinden, sanayici Ateş Kılıç köyde aynı zamanda çiftlik sahibi. Kamu yakasına yapışmadığı, zaten bozuk doğa koşulları elverdikçe çiftçilik de yapmak istiyor. Üretime, çok kritik üretici Kroman’ın üretim ve tesisine değil yerine karşı olduğunu kaydeden Kılıç, “Madem buraya sanayi gelecekti. TOKİ, Kirazpınar’a niye konut yaptı?” diye sordu

Tavşanlı sakinlerinden sanayici Ateş Kılıç’ın Tavşanlı ve Ballıkayalar ilgisi çocukluk yıllarından. Daha o yaşlarda, Ballıkayalar yöresinde çok defa kamp için gelip gittiğini kaydeden Kılıç, şimdi hem köy sakini hem de ‘yapabildikleri’ kadarıyla, çiftlik sahibi.  ÇED toplantısında yönelttiği soruların biraz daha detaylısını, Gebze Emek’e aktaran Ateş Kılıç, “Arabamı yıkatıp buraya geliyorum. Evlerimizin arkasında taş ocakları var. Bir gece içinde araba, toz içinde oluyor. Oradan oluşan doğal bir toz ve aynı şekilde, evlerimize de çöküyor. Sürekli toz altında kalıyoruz” dedi.

Kroman Çelik tarafından kurulması istenilen tesiste, toz kalkmayacağı, gerekli önlemlerin alınacağının söylendiğini kaydeden Kılıç, “Kroman; hali hazırda mevcut taş ocağının tozunu önleyemiyor iken, yeni tesisinden oluşacak böyle bir toz buralara yağdığında doğa ne olacak. Buradaki insanlar ne ekecek, biçecek. Bunlar bilinmeyen, çok büyük soru işaretleri, bunları kimse konuşmuyor. Ayrıca buraya bertaraf etmek istedikleri atıktan ve atığı saklamaktan bahsediyorlar…” diyen Kılıç şöyle devam etti:

 “ Kroman Çelik’in OSB’de yeri olmasına rağmen bu işi OSB’de yapmıyor. Çünkü OSB yönetimi istemiyor.

Madem bu iş güzel ve temiz bir iş. Kömürcüler OSB neden kapatılıp normal OSB’ye çevrildi. Burada amaç neydi?

Bir taraftan Kömürcüler OSB’yi kapatırken OSB’den daha yakın konuma, böyle bir tesis kuruyorsunuz.”

Sanayici kimliğiyle, “Biz ülke olarak kalkınmak istiyoruz ve bunun için üretim yapmak zorundayız. Üretim yapmama, ‘Onu üretmeyelim, o pis’ deme gibi bir lüksümüz yok. Sanayileşmede ilerlemek için üretim yapmalıyız. Çeliğin hammaddesini de kendimiz, basitten ziyade, nitelikli üretmeliyiz.

Tesislere, imalata, üretime karşı değiliz. Vatanın geleceği için, huzurlu yaşayabilmemiz için her türlü imalatı yapmalıyız. Ama bunu yapmanın yöntemi, şekli vardır. Gelin görün ki Kroman’ın üretimi, atıkların bertarafı, geri dönüştürülmesi şu anda farklı tesislerde yapılıyor” diyen Ateş Kılıç bu yapılaşma girişiminde diğer tezatlıkları şöyle sıraladı:

Madem buraları sanayi tesisine çevirecektik. Yanına niye TOKİ konutları yaptık. Niye burada bu evler, köyler var? Ya bize bir yer gösterin, köyleri kaldıralım. Köy halkı kalkıp gitsin. Köy halkı zaten mevcut durumdan şikâyetçi. Bu köy mevcut sanayinin atığını bertaraf edemiyor, kaldıramıyor. Siz bir de buraya farklı yükler ilave etmeye çalışıyorsunuz.

Tesisi yapalım ama daha uygun, yerleşimden uzak bir noktaya yapalım. Atıktan para kazanabilmek, vatan için artıdır. Sonuçta çöpten para çıkartacağız. Bu çok güzel. Ama, ‘Ben buraya bunu yapmak istiyorum. Geri kalan insanlar ne olursa olsun’ mantığıyla bu işi yapmak çok saçma.

Kim ne derse desin, Kroman Çelik bu ülkenin bir değeridir. Üretim yapan bir firmadır. Çokta güzel üretim yapıyor. Ama kimsenin birbirini kandırmasına gerek yok. ÇED raporunu hazırlayan arkadaşlarla görüştüğümde, ‘Toprağın altına jeomembran sereceğiz. Üstüne atıklarımızı bertaraf edeceğiz. Belli havuzlar oluşturacağız, oradan çıkan su gelecek. En sonunda üstüne bir jeomembran daha sereceğiz. Üstünü kapatacağız. 50 santim toprak atıp o toprağa kısa köklü bitkiler dikeceğiz’ dedi.

Buraya kadar her şey çok güzel. Kendisine, niye kısa köklü bitki dikeceklerini sorduğumda, ‘Köklerin jeomembranı yırtma riski var’ yanıtını verdi. Şimdi soruyorum: Bir ağacın köküyle yırtılabilecek kadar bir jeomembran olduğuna göre, alttaki jeomembran yırtılmayacak mı? Hiç mi deprem olmuyor bu ülkede?

Deprem bölgesinin üzerindeyiz. Büyük bir deprem, bekleniyor. Bu ufak yer hareketlerinde bu jeomembran yırtıldığında, yeraltından gelen sular yerüstüne karıştığında ne olacak. Belki bu dediğim 50-100 yıl sonra olacak ama bu vatan 50 sene önce de bizimdi. 100 sene sonra da bizim olacak. Ben vatanın 100 sene sonrasını düşünmeden bugün adımları attığımda 100 sene sonra yaşayacak çocuğuma, torunuma, bu vatanın evladına nasıl bir toprak bırakmış olacağım. Bu kararı alacak her kimse, 50 sene sonra hayatta olmayacak. Belki, ben de olmayacağım ve göremeyeceğim o günleri. Ama ileride burası yaşanmaz bir yer olduktan, atık doğayı bu kadar kirlettikten sonra bugün yapılmak istenilen tesisin ne kıymeti kalacak. Bu işi yapalım ama uygun yerde yapalım.”

Kroman Çelik’in gerek 31 Mart yerel seçimleri öncesi hazırladığı, gerekse iptal edip seçim sonrası tekrarladığı her iki raporunun da kendisine yer aldığını, her iki raporun da birebir aynı olduğunu kaydeden Kılıç, “Seçimden önce aynı ÇED raporuyla, aynı firma gelip başvurdu. Baktılar ki çevreden çok ses çıkıyor. ‘Seçimden önce durduralım, ortalık ve insanlar sakinleşsin’ dediler. Seçim bitti. Hadi bakalım. Tekrardan noktası virgülüne kadar aynı ÇED raporuyla yeniden başvuruldu.

Seçimden önce bunu durdurmak için iki seçenek olmalı:

Ya ÇED’de bir eksiklik vardı. Firma bunu öngördü ve, ‘Yanlışlık yaptık, düzeltelim’ dedi. Bu olasılıkta, yenilenen rapor farklı olmalıydı, raporlar aynı. Benim buradan tek anladığım şey var: Siz bizim gazımızı aldınız. Zaten seçim bitti. ‘Ben istediğimi yaparım’a getirdiniz işi.

Konuya siyasal hiç yaklaşımım yok. Kim seçilirse seçilsin, bu bayrağın altında bu vatanın evladı. Kişilerle, kurumlarla kimseyle derdim yok.

Bu işin profesyoneli değiliz. Dışarıdan gördüğüm ve bilgim dahilinde konuşuyorum. Bu işin uzmanı gelip anlatsın ve beni ikna etsin. ‘Ben buraya dünyada örnekleri olan böylesi bir izolasyon ile bertaraf edeceğim’ diye anlatıp ikna etsin. Tepeme yağacak tozu engellesin, hiç sıkıntı yok. Ama o toz ciğerlerime dolduktan, bu çevrede doğa öldükten sonra tesisin ne anlamı kalacak” dedi.

Herkesin, Kroman’ın 94 milyon TL tutarında yatırım yapacağını konuştuğunu ancak Kirazpınar’daki TOKİ Konutları’nın maliyetini kimsenin sorgulamadığını belirten Ateş Kılıç, “Devlet, ‘TOKİ’yi kaldırıyor, köyleri tahliye ediyoruz’ dese bunların maliyetini kimse konuşuyor mu? TOKİ de milli servet değil mi? Böylesi bir tahliyeyi sübvanse edecek kadar maddi gücü olan kişi, kurum var mı, yok. O zaman niye, ‘Bile bile lades’ demek için uğraşılıyor. Neyin peşindeyiz?

Şu ayırımı yapmak lazım. Ben fanatiklik edip, ‘Bunlardan hiçbiri olmaz. Yapılmayacak, edilmeyecek. Direniyorum’ demiyorum. Öyle bir şey yok. Bu ülkeye sanayi, maden, taş ocağı, fabrika da lazım. Ama bunun olma şekli var. Kitabına uygun, doğru yaparsak orada o tesiste çalışır. Burada insanlar hayvanını da, bitkisini de yetiştirir. Diğer tarafta sanayici fabrikasını da, limanını da kullanır. Biz hiçbir şeyi kitabına uygun yapmıyor, sonuçları ortaya çıkınca da ‘Nasıl oldu’ diye şaşırıyoruz.

Ben burada yer sahibiyim. Kendi yerimizde hayvancılığa dair bir şey yapmak istiyoruz. Nitelikli tarım arazisi olduğu gerekçesiyle üzerine ahır bile yapamıyorum. Veya çevresini çeviremiyorum. Kamu, bana her türlü zorluğu çıkartıyor. Ama buraya 400 metre mesafede, böylesine tehlikeli bir tesisin yapılmasında hiç problem görülmüyor. O zaman şunu anlıyorum: Burada bir eşitsizlik var.

Burası sanayi ise, tarım yapılmamalı. Hem tarım hem sanayi ise, belli sınırları olmalı. Kapasite belirlenmeli ve üzerine çıkılmamalı. Biz yolu büyütüyor, trafik sorununun çözülmesini bekliyoruz, çözüm değil çünkü aynı yolun yanlarına konut yapıyorsun. Ülke olarak değişik bir akıl çıkmazından geçiyoruz. Yaptığımız her şey plansız. Zaten ülke çapında ileri gidememizde tek sebep bu. Bir adım atıyor, ikinci adımda ilk adıma dair pişman oluyor, geri dönüp ilk yaptığımızı yıkıyor ve yeniden inşaya çalışıyoruz. Ama bunu 50, 100 yıllık öngörüler ile planlamalıyız. Biz sadece, günü kurtarıyoruz” diye konuştu.

ÇED toplantısının hafta içi günü, mesai saatinde yapılmasını da manidar bulduğunu kaydeden Kılıç,  “ O toplantı insanlar için daha uygun saatte yapılsa, asıl tepkiyi o zaman görün. Kroman Çelik samimi ise,, Kirazpınar’da toplu konutlarda vatandaşı dinlemeli” dedi. Kılıç sözlerine ilaveten şunları kaydetti:

“SEKA Kâğıt, İzmit’ten şehrin içinde kaldığı gerekçesiyle kaldırıldı. Ağacı yıkayarak kâğıt üreten bir fabrikaydı. Doğallığa bu kadar yakın sanayi üretimi de, sınırlı sayıdadır. Çevreyi kirletiyor, İzmit Körfezi’ni mahvediyor diye kaldırıldı. 30-40 kilometre mesafesine, böyle bir tesis kurulması isteniyor.

SEKA, üretim konusu itibariyle kritik bir üreticiydi.  Kroman’da en az SEKA kadar kritik bir üretici. Kroman bugün üretimi durdursa, sanayici olarak çok büyük sıkıntıya gireriz. Bunu kimse inkâr edemez. Ama gelin biz bu işi düzgün şekilde, insanları üzmeden, çevreyi tahrip etmeden yapalım. Sanayinin hepsi vatana lazım. Sanayide biraz daha ileri gidebilsek, yerli yatırımları artırsak çok daha iyi konumda olacağız. Yaptığımız birçok sanayi atılımında dünyanın verdiği tepkileri konuşmaya gerek yok. Bir çivi bile yapsak, ülke için değerdir.

Ama kurulması istenen bu tesiste atık su, yeraltı sularına illakin karışacak. Yanı başımızda dere akıyor. Gidip kokusuna bakalım. Derenin suyunu hayvana veremiyorsun hasta oluyor. Toprağa veremiyorsun mahsul olmuyor. Araba bile yıkayamıyorsun. Bunları araştırmak Bakanlık ve firmaların, vatanı seven herkesin görevi. Tesis değil, tesisi bu şekilde yapmak yanlış. Yapalım ama doğrusunu yapalım.”

İLGİLİ HABERLER

Kroman’dan detaylı rapor istediler

Gebze Belediyesi, “Hayır” tavrında gerekçeli karar açıklayacak

https://l24.im/nV7hpUP

Tavşanlı ve Ballıkayalar gitti gidiyor

https://l24.im/c6fo

Ataşehir miyiz Atıkşehir mi? Cüruf tesisi mi Tavşanlılı mı?

https://l24.im/eVk

TÜBİTAK cürufa “Tehlikeli atık” demiş

https://l24.im/sTcHy

Kartepe’den Gebze’ye her tesis yaşamı öldürüyor

https://l24.im/N8Eu2VX

O su doğaya, o toz akciğere sızar

https://l24.im/JQ5cCxg

 Kroman’ın müteahhidi: AKP’li!

https://l24.im/fTmD

Gebze’nin kaderiyle de oynamış

https://tls.tc/Vboff

Kanserden ölüyoruz. Bu tesisi istemiyoruz

https://tls.tc/ILVTC

Maksat kömürcüler kazansın

https://www.gebzeemek.com/haber/sehir/maksat-komurculer-kazansin/983.html

İLGİLİ YORUM

Gebze’de KBB, AKP, MHP halkı gömdü. Halk da onları…

https://tls.tc/lEI7A

Foto galeri

https://tls.tc/2SVYd

 

Habere ait diğer görseller

Güncelleme: 12 Haziran 2024 10:14
YORUMLAR
  • Toplam 2 yorum
cevat yaman 15:28 - 16 Haziran 2024

Ateş Kılıç bey doğru söylüyor. Bu çevre felaketi bir an önce bitmeli. Gebze ve Büyükşehir oluşan gölcükleri ve dağlar şeklinde yığılmış hafriyatı bir an önce kaldırmalı ve burayı yeşillendirerek ormana ve Gebze halkına kazandırmalıdır. Koraman çeliğe verilecek izin çevre felaketinin onlarca yıl daha artarak sürmesine sebep olacaktır. Buna izin verenler tarih önünde sorumlu olacaktır.

0 Beğenmedim
cevat yaman 15:21 - 16 Haziran 2024

Ateş Kılıç bey doğru söylüyor. Bu çevre felaketi bir an önce bitmeli. Gebze ve Büyükşehir oluşan gölcükleri ve dağlar şeklinde yığılmış hafriyatı bir an önce kaldırmalı ve burayı yeşillendirerek ormana ve Gebze halkına kazandırmalıdır. Koraman çeliğe verilecek izin çevre felaketinin onlarca yıl daha artarak sürmesine sebep olacaktır. Buna izin verenler tarih önünde sorumlu olacaktır.

0 Beğenmedim
BENZER HABERLER
X