Kurum İstanbul’a  başkan olamaz
29 Ocak 2024 13:23

DİLOVALI’YI KANDIRMIŞTI. KARADENİZ’DE EKOKIRIM YAPMIŞ Kurum İstanbul’a başkan olamaz

İkizdere Çevre Derneği, İkizdere’deki talana öfkesini Kadıköy’de haytırdı. AKP İBB adayı Murat Kurum’u, çevreye baktığı süreçte Karadeniz’de ekokırımla suçladı. Kurum, Dilovası’nda konut sözü verdiği yeri de OSB’ye açmıştı

2002’den günümüze AKP iktidarında çevreye bakanların çevre katliamları sürüyor…

AKP Kocaeli Milletvekili Osman Pepe, Orman Bakanlığı sürecinde Bartın’ın dağlarını Karamürselli iş insanı ile taş ocağı için uymuştu.

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday gösterdiği Murat Kurum da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaptığı süreçte Karadeniz’de ekokırım suçu işlemiş. Bakan Kurum yine çevreye baktığı yıllarda Dilovası’nda Kömürcüler OSB’nin kapatılarak anılan yerin konuta ve yeşile açılacağını söylemiş, iki sene sonra aynı yer yeşil OSB’ye dönüşmüş, günümüzde de karma OSB’ye çevrilmişti. İkizdere Çevre Derneği, İkizdere’deki talana öfkesini Kadıköy’de haytırdı. AKP İBB adayı Murat Kurum’u, çevreye baktığı süreçte Karadeniz’de ekokırımla suçladı:

TRABZON’DAN KARABÜK’E

TÜM KARADENİZ’DE İZ BIRAKMIŞ!

“Ülkemiz yeni bir seçim dönemine girdi.  Bizim yaşam alanlarımız ormanlarımızı derelerimizi yok edenlere yerel seçimlerde oy vermeyeceğimizi buradan bütün kamuoyuna söylemek istiyoruz.

Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İkizdere’de taş ocaklarını  destekleyerek ve onaylayarak İkizdere’nin talan edilmesine önayak olmuştur.  Murat Kurum, bütün Karadeniz’de Trabzon yaylarında maden sahalarına izin vermiş, Bayburt Kastomonu ve Karabük  bölgelerinde ormanlara nehirlere zarar verecek projelerin önünü açarak ekokırım suçlarını işlemiştir.

Bütün bu suçları işleyen bir adayın İstanbul gibi bir metropol şehrin belediye başkanı olmasını istemiyoruz.”

Kadıköy’deki basın açıklaması İkizdere Çevre Derneği Çevre Komisyonu Başkanı Osman Baş tarafından okundu. Basın açıklamasına bölgemizden, Darıca Bayramoğlu sakinlerinden Asuman Fazlıoğlu da katıldı. Fazlıoğlu dernekte Basın Komitesi Başkanı olarak görev yapıyor. Basın açıklamasına 27’nci dönem HDP (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da katılarak destek verdi. Basın açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verildi:

KARAİSMAİLOĞLU TAAHÜDÜNÜ YERİNE GETİRMELİ

 “İkizdere ormanları dereleri ve ekolojik hayatı 997 gündür saldırı altındadır. Bu öyle bir saldırıdır ki bütün doğayı yok eden, yöre halkının yaşam alanlarını ortadan kaldırarak terk etme noktasına getiren bir saldırıdır.

Mayıs 2021 de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Eskencidere’deki taş ocağı inşaatı için; “İki yılını doldurmadan buradan çıkmayı taahhüt ediyoruz” açıklaması yapmıştı. Üç yılı aşkın süre geçmesine rağmen taş ocağı adı altında doğa katliamı son sürat devam ediyor. Bakanın verdiği taahhüdü yerine getirmesini istiyoruz.

İkizdere’de şu anda üç adet taş ocağı faal durumdadır. Bunlar Komes/Kapse Taş Ocağı, Koşal Taş Ocağı, Eskencidere Vadisi’nde Ulaştırma ve Alt yapı Bakanlığı’nın ruhsat aldığı Yapı Yapı Merkezi ve Cengiz İnşaat tarafından işletilen Cevizli Taş Ocağı’dır.

Yaşam alanlarına sahip çıkan ve doğasını korumak isteyen İkizdere halkı bu talana karşı çıkmak için her türlü mücadele yöntemini denedi/deniyor.

Mahkemelere bu yıkımın durdurulması için verdiğimiz dilekçeler neticesinde üç defa bilirkişi tayin edilmiş, her bilirkişi incelemesi için köylülerden binlerce TL ödenmesi istenmiştir. Bu durum doğasını savunmaya çalışan İkizdereliler’i ekonomik olarak zora koşmuştur.

Bilirkişi raporları, bilirkişi olarak atanan görevlilerin taş ocakları çalışmalarının son hız yürütüldüğü alanlarda bir iki saatlik gözlemleri neticesinde, masa başında hazırlanmış ve mahkemeye gönderilmiştir.  Bu kadar üstün körü ve yetersiz raporlarda bile, müteahhit firmaların kendi PTİ (proje tanıtım dosyalarına) uymamış oldukları görülmektedir.

Vadimiz; ormanlarımızı ve derelerimiz ile geri dönülmez biçimde yok ediliyor dedik, bugün o noktadayız. Talan devam ediyor..

Vadide haksız yere yapılan acil kamulaştırmalarla, çay bahçeleri, meyve ağaçları ve tarıma elverişli alanların bir kısmı köylülerimizden alınarak “sadaka” ödemeleri ile  el konulmuştur.

Adaletsizlik öfkeyi doğurur.

Öfkeliyiz;

Hukuk ayaklar altına alınmıştır. Her türlü yasal haklarımız ve meşru direnme hakkımızı kullanmamıza rağmen İkizdere’nin doğası ve ekosistemi mahvedilmeye devam ediyor.

Taş ocaklarının  “liman” yapımı diye, yeni rant kaynakları yaratmaktan öteye gitmediğini artık daha da iyi biliyoruz.

Öfkeliyiz,

Çay bahçelerimiz, bal ormanlarımız ve derelerimiz yok edildi, ediliyor.

Artık yeter!

Bu halk bunları unutmaz!                                                        

Ormanlar dereler sermaye değiller!”

Güncelleme: 29 Ocak 2024 13:25
BENZER HABERLER
X