AMA BUNLARI DA BİLELİM… Öğretmenim ile Gebze’yi tanıtalım gezelim görelim

04 Ekim 2025 08:33
“Orhan Pamuk’un 2005’teki sözleri ben de dahil geniş kesimlerin tepkisini çekti. Niye söyledi, bilemiyorum. Öte yandan yazar hemen tüm romanlarında Gebze’ye yer vermiştir.

Cumartesi yazıları /GEZİyorum

 

“Orhan Pamuk’un 2005’teki sözleri ben de dahil geniş kesimlerin tepkisini çekti. Niye söyledi, bilemiyorum. Öte yandan yazar hemen tüm romanlarında Gebze’ye yer vermiştir.

Yazarın eserlerinde Gebze ile ilgili önemli anektodlar var. Gebze turizmi için bunlar çok önemli. Ayrıca Gebze’de yaşayanların, ‘Gebzeliyim’ diyebilmeleri için bilmesi gerekir. Batı’da bir kafeye veya mekana gittiğinizde, ‘Filan yazar burada oturur yazardı, bu parkı çok severdi’ yazılı plaketler görürsünüz.”

Ercan YAMEN

Kocaeli İl Kültür eski Müdürü

Orhan Pamuk’un eserleri ve Anibal

Gebze Turizmi için değerlendirilmeli

https://tls.tc/jFkrF

Orhan Pamuk ne demişti. Linki verilen ilgili haberin girizgâhında.

 **

Sevgili okur…

Cumartesi yazılarının “Gezelim Görelim” içerikli birincisinde naçizane ilimizden, İzmit Kapanca Sokağı’nı konu edinmiştim.

Bugün sevgili öğretmenlerimizden aldığım ilhamla, daha da yerelleştirdim.

Ana konunun başka anektodları da var, onları sonraya erteleyeceğim ancak Orhan Pamuk ile ilgili bölümünü bu yorumda bitirmiş olayım:

Gebze Belediyesi’nde’de 1989 – 1994 dönemi. CHP’li (SHP) Mehmet Emin Akın, belediye başkanı.

Gebzeli Şair Akgün Akova’nın gönüllülük temelinde yürütücülüğündeki aylık geleneksel “Edebiyat Etkinlikleri”nden birinin konuğu, Orhan Pamuk.

Yazar ilk eseri Cevdet Bey ve Oğulları, ikinci eseri Sessiz Ev (1983) ve üçüncü eseri Beyaz Kale’de (1985) Gebze’ye yer vermişti.

Günümüz itibariyle dünyanın tanıdığı Pamuk o yıllarda yanılmıyorsam henüz dünyaya adını duyurmamıştı ama Türkiye’de edebiyatseverlerin gönlündeki yerini edinmişti.

Etkinlik, Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi’nde, bahçede gerçekleşti.

Bahçenin emek hareketinde de yeri vardır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden tam bir sene sonra gizli kapaklı ve şifreli haberleşmeler sonrası, 1 Mayıs kutlaması yapılmıştır.

Etkinliğin gönüllü destekçilerindendim ve tanığıyım. Abartısız; Marmara Bölgesi’nin neredeyse tamamından edebiyatseverler, yazarın ülkemizdeki ilk söyleşi ve imza günü için Eskihisar’a akmıştı.

İki sene önce gerçekleşen Kocaeli Kitap Fuarı öncesi adı bende kalsın üst düzey bir KBB yöneticisine Pamuk’un fuara davet edilmesi gerektiğini ısrarla önerdim. Öneri gitti mi bilmiyorum ama Pamuk, Gebze kurumsalında Kocaeli’yi konu edinmesine rağmen fuarda yok.

Başta Gebze olmak üzere bölgemiz belediyelerinin düzenlediği kitap fuarlarında da.

AKP’li belediyelerin “maşallahı” var.

Gerekçe şayet Pamuk’un 2025’teki söylemleri ise Cumhur İttifakı’nı merkeze aldığımızda milliyetçi kesimin tepkisinden mi çekiniyorlar.

İyi de muhafazakâr veya milliyetçi kesimi rencide eden bir durum oldu mu topyekûn taarruza geçenler...

Bu ülkenin diğer kesimlerinin tepki göstereceğini bilmesine rağmen ne kadar Atatürk, Cumhuriyet, laiklik, demokrasi karşıtlığı tescilli amigoları varsa; bir kesim yurttaşın şahsında kenti gereceği bilinmesine ve germesine rağmen ısrarla getiriyor.

AKP’li belediyeler ve başkanları, -seçim sonuçlarından bağımsız- hangi ara tüm halkın belediye başkanı ve kurumu olacak?

**

Geçen hafta içi gidemediğimi üzüldüğüm etkinliklerden biri İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ilçemiz geneli müzik öğretmenlerimizin sahne aldığı, Türk Halk Müziği konseri oldu.

Gerekçemi yazmayacağım. Duygu sömürüsüne girer.

Fotoğrafları edindim. Bilgilerine de toparladığımda haberleştireceğim ancak orada olmak farklı olurdu. Bir de gazeteciliğim bir tarafa, yurttaş olarak haz duyduğum bir etkinliktir. Haber takibi bir tarafa hazdır. Dinlencedir benim için.

Aynı programda Gebze’de bir grup öğretmenimizin yine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün koordinesinde, “Yaşadığımız kente bir vefa borcu olarak bu proje gerçekleştirilmiştir” anonsu;

Âşık Veysel Şatıroğlu’nun Sivas Şarkışla yöresi, “Beni hor görme gardaşım” adlı eserini sazıyla sözüyle seslendirerek yaptığı ve Youtube kanalında dönmeye başlayan çekimleri müthiş. Şahsım adına; Gebze’nin tanıtımı için zaman zaman belediyelerimizin de bazı çalışmaları veya göstermelik çalışıyormuş gibi yaptıklarına tanık olmuşluğum var. Bugüne kadar daha iyisine denk gelmedim.

Eserin kahramanlarına ve eserlerine değinmeden önce bir yiğidin de hakkının verilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Kıymetli öğretmenimiz; Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü Şenol Pekgöz’ü bu tür etkinlikleri teşvik etmek, önünü açmak, onura etmekteki çaba ve inceliğinden ötürü tebrik ederim. İyi ki var

Söz konusu çalışmada önemli bir eksiklik Anibal’ın anıt mezarı idi. TÜBİTAK arazileri içinde ve girilmesi hangi akla hizmetse “sakıncalı, yasaklı.” Ama bence Anibal Sapağı veya Barış Mahallesi’nde adını taşıyan lisenin önünde, sembolik çekimle olsa dahi yer verilebilir, hiç olmazsa eksik bırakılmazdı. Artık haddimdir değildir ama naçizane, ilgili haberimin linkini vereceğim foto galerisinde ben giderecek olmuş olayım.

Gebze’nin tarihsel ezgileri isimli, Youtube kanalından da paylaştıkları çalışmada eşsiz bir tını ve Sivas yöresi türküsü eşliğinde şuraları gezdiriyorlar:

Eserde alfabetik dizinle;

Ballıkayalar Tabiat Parkı ve Vadisi, Çoban Mustafapaşa Camii ve Türbesi ve Külliyesi, Demiryolu Köprüsü, Eskihisar Kalesi, Fatih Sultan Mehmet anıtı, Hünkar Çayırı ve Çeşmesi, Tren İstasyonu (eski), İbrahim Paşa Çeşmesi, Malkaçoğlu Türbesi, Namazgah Çeşmesi, Osman Hamdi Bey Evi ve Kayıkhane, Su dolabı (Tarihi)

Proje ekibinde görev yaptığı yıllarda Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi’nin efsane öğretmeni, bir dönem Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanlığı da yapan Güngör İrdem, yönetmen.

Görüntü yönetmenliğini Mehmet Seçkin Bulduk’un üstlendiği çalışmada müzik düzenlemeleri Ali Yaşar Kara, Gökhan Bütün ve Murat İnce’ye ait.

Tarih danışmanı: Mustafa Kumaşoğlu.

Kurgu: Tekin Tagay.

Enstrümanlarda Ahmet Mustafa Özgül (Kaval); Çağdaş Saylav Şanlı, Hasan Aslan ve Mertcan Hilmi Yasin (Bağlamalar); Hasan Fatih Selçuk (Klasik gitar); Murat İnce (Piyano, elektronik gitar); Bekir Avcı (Kabak kemane); Ali Yaşar Kara (Sazbüş); Cihad Kuru (Kemane); Umut Mehmet (Ney); Gökhan Bütün (Yan flüt) ile halk/sokak deyimiyle/ağzıyla bildiğiniz döktürmüş.

Solistler:

Ali Yaşar Kara, Avnibey Çeğil, Büşra Çetin Eren, Gökhan Bütün, Kübra Aksoy, Murat İnce, Osman Dalbay, Ömer Faruk Şentürk, Yurdaşen Karaol, Zeynep Serçem Tuncay.

Yorumum fikir ve düşünce üretimi açısından bitmek üzere

Dahası “Arkası öbürgün” veya önümüzdeki hafta içi.

Çünkü yarın pazar. Ve pazar yazıları, yarın da aksilik çıkmazsa tekrarlayabilirsem: Portreler – insan hikâyeleri.

Az aşağıdaki bölüm öncelikle sitemin Gebze Bölgesi harici takipçilerimle Gebze ve bölgesinde yaşamalarına rağmen bilmeyenler için. Günümüzde benim kullandığım yöntemle aşağıdaki bilgilere ulaşmaları mümkün ama beşi için, onları yormadan, elbette kaynak belirterek, sitemin naçizane amme hizmeti olmuş olsun.

Yarın 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü.

Malum, eğitim camiasının bütünü tarafından kabul edilen bir gün olmasa dahi ben tüm öğretmenlerimizin Dünya Öğretmenler Günü’nü bir gün öncesinden kutlar;

Projede sazıyla sözüyle, kamerasıyla emeği geçen, üst paraflarda adı geçen tüm öğretmenlerimizi tebrik ederim.

Sadece ilçemize değil ülkemize varsa vefa borçları zaten çoktan alacaklılar ama madem yurttaş kimliğiyle, Gebze’ye vefa borcu ödemek istediler.

Bence; fazlasıyla ödediler.

Perşembe akşamı gerçekleşen Türk Halk Müziği konseri, onların çalışmasının izlenmesiyle başladı. Etkinlik Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü Şenol Pekgöz tarafından onurlandırılmaları ile sona erdi..

Linkini vereyim. Yaklaşık 7 dakika ayırmanızı ve izlemenizi tavsiye ederim.

Tespitime hak vereceğiniz kanaatindeyim…

Gebze’nin tarihsel ezgileri…

https://www.youtube.com/watch?v=8ZsJqHkdGVg

Bir diğer link ise aynı videodan çekilen fotolar…

https://tls.tc/1nBBh

 

FATİH SULTAN MEHMET ANITI VE HÜNKAR ÇAYIRI

 

Fatih Sultan Mehmet'in 27 Nisan 1481 Cuma günü İtalya üzerine yapılacak sefer için 300 bin kişilik ordusuyla Üsküdar'dan İzmit'e doğru yola çıktığında, ordusuna mola verdiği veya otağını kurdurduğu çayırlık alana Hünkar Çayırı denilmektedir. 3 Mayıs 1481 tarihinde 52 yaşında olduğu halde otağında özel doktoru tarafından zehirlenerek öldürülen Fatih Sultan Mehmet'in anısına kitabeli bir çeşme yapılmıştır. Çeşme 4. Mehmet Dönemi'nde 1659 tarihinde Sadrazam İbrahim Paşa tarafından yaptırılmış ve bazı onarımlarla günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. (Kaynak: http://www.gebze.gov.tr)

 

ÇOBANMUSTAFAPAŞA CAMİİ ve KÜLLİYESİ

 

Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Kapısının üzerindeki Arapça kitabeye göre 1523/4 (H. 930) yılında yaptırılmıştır. Külliye Cami, türbe, medrese, kütüphane, kervansaray, darüşşifa, imarethaneden meydana gelen bir yapı topluluğudur. Külliyede çok dengeli bir geometrik düzen göze çarpar. Cami avlusundan başka arkada geniş bir türbe avlusu vardır. (Kaynak: http://www.gebze.gov.tr)

 ANİBAL/HANİBAL’IN MEZARI

Anibal’ın mezarının halka nispeten açık olduğu 2020’de Pendik’teki İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nden ziyaretçileri olmuş. Fotoları, Google sorgulaması sonrası Facebook sayfalarından edindim. Anibal’ın kim olduğunu da aynı yerden almış olayım:

Roma İmparotorluğu’nun kabusu Kartacalı General Hanibal’ın Gebze’deki mezarını ziyaret ettik.

Atatürk'ün de savaş stratejilerini örnek aldığı tarihin gördüğü en büyük askeri dehalardan biri: Hannibal Barca.

Hannibal Barca, MÖ 247 ile MÖ 183 yılları arasında yaşamış olan Kartacalı bir general. Tarihin gördüğü en büyük askeri dehalardan biri olarak gösterilen generalin, Atatürk tarafından Gebze'de yaptırılmış bir anıt mezarı da bulunuyor.

ESKİHİSAR KALESİ

 

Eskihisar Kalesi eski çağlarda İzmit Körfezi’nin güneyindeki geçişi kontrol altında tutmak ve limanı korumak amacı ile Eskihisar Köyünün kuzey doğusunda dik yamaçlı bir tepe üzerine yapılmıştır. Tahminlere göre bu kale Bizans İmparatorluğu zamanında yapılmıştır. Bizans tarih yazıcılığının önde gelen isimlerinden Georgios Akropolite 1241 yılında ilk olarak Eskihisar Kalesinden söz etmiştir. Palekanon Savaşından ve bazı savaşlarda isminden oldukça sık söz edilmektedir. Bu bilgiler ışığında Eskihisar Kalesinin 1241 yılından önce inşa edildiği görülmektedir. (Kaynak: http://www.gebze.gov.tr)

OSMAN HAMDİ BEY EVİ VE MÜZESİ

 

Büyük, Türk Müzecisi ve ressamı Osman Hamdi Bey  (1842-1910) tarafından Gebze-Eskihisar Köyü'nde, 1884 yılında yapılan köşk, resimhane, kayıkhane ve müştemilat olarak yaptırılmıştır. Planları Osman Hamdi Bey tarafından çizilen ve Fransız mimarisi özellikleri taşıyan köşkün yapı malzemelerinin birçoğu yurtdışından getirilmiştir. Osman Hamdi Bey’in giriş katında bulunan ahşap kapıların tablalarına yaptığı her bir çiçek resminin tabloları değerinde olduğu düşünülmektedir. Osman Hamdi Bey 26 yıl boyunca yaz aylarını geçirdiği bu köşkte en ünlü tablolarını çizmiştir.

Kaynak: Türkiye Kültür Portalı

https://tls.tc/rArhA

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X