TALEPTE İLK SIRAYI ONA VERDİLER Hürriyetçi Eğitim-Sen her okula güvenlikçi istedi

Gebze’deki İbrahim Otugan eylemlerinde Eğitim-İş ile birlikte hareket eden Hürriyetçi Eğitim-Sen’in Darıca Temsilciliği Başkanı İbrahim Beki taleplerinde ilk sırayı her okula kadrolu güvenlik atamasına verdi. Eğitimde şiddeti önlemede toplumsal bilinçlendirme çalışması istedi

İstanbul, Eyüp Sultan’daki öğretmen İbrahim Otugan cinayeti sonrası tüm üyeleri ile birlikte bugün Gebze Bölgesi’nde iş bırakan Hürriyetçi Eğitim-Sen, sokak eyleminde Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şube ile birlikte hareket etti. Gebze GATEM önünden başlayıp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sona eren yürüyüşün ardın basın açıklamasında ilk sözü Hürriyetçi Eğitim-Sen’in Darıca Temsilciliği Başkanı İbrahim Beki aldı. Beki, “Önleyici güvenlik tedbiri olarak her okula kadrolu bir güvenlik görevlisi atanmasını, gerekli görülürse X Ray cihazı konulmasını ve eğitimde şiddeti önleme hususunda toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yapılmasını istiyoruz” derken açıklamada şunları kaydetti:

“Kısaca hafızamızı yokladığımızda, geçtiğimiz ocak ayında Darıca Ressam Osman Hamdi Bey Ortaokulu’nda iki öğretmenimiz okulu basan veliler tarafından darp edilmiş, Sarıyer’de kadın öğretmenimize yumruk atılmış,  Pursaklar'da müdür yardımcısı arkadaşımız bacağından bıçaklanmıştır. 2019’da, okuldan üç gün uzaklaştırılan öğrencisi tarafından katledilen, eski adıyla Gebze Atatürk Anadolu Lisesi Öğretmeni olan Necmettin Kuyucu’nun acısı ise hala yüreğimizdedir.

Bu ve bunun gibi onlarca olay göstermektedir ki, öğretmenlerimiz artık okullarında güvende değillerdir. Üstelik bu tip vakalar birçok kamu çalışanı için de geçerlidir. Dolayısıyla şiddet bizzat kamu çalışanlarının problemidir.

Artık yeter! Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı eğitmek için büyük özveriyle çalışan öğretmenlerimize yönelik şiddet olayları son bulmalı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve özelinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından acil yasal önlemler alınmalıdır.

Geçtiğimiz günlerde TOBB’un düzenlediği Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısına katılan Sayın Bakanımız Yusuf Tekin şehit edilen öğretmenimiz İbrahim Oktugan ile ilgili sorulan bir soru üzerine, “Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmalarının içerisinde öğretmene yönelik şiddetin cezai yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var” diyerek ucu açık bir açıklamada bulunmuştur.

Buradan sesleniyoruz, Sayın Bakanımız! Bu cezai yaptırımların ne olduğunu lütfen bir an evvel bizlerle paylaşın. Bunları bilmek ve cezai yaptırımların etkili olup olmayacağı hususunda cevap hakkımızı kullanmak ve bu konuda size güvenmek istiyoruz. Çünkü seçim öncesinde verilen, mülakat şartı olmadan yalnızca KPSS puanı ile atanma, ayrıca uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikle ilgili verilen hiçbir söz tutulmamıştır.

 

Ayrıca 2014 yılında müsteşarlığınız döneminde, binlerce vatansever, Atatürkçü, Türk Milliyetçisi okul idarecisi görevden alınmış, sonra adına mülakat dediğiniz tiyatroda;

“FED’in ilk kadın başkanı kimdir?, Keman yayına ne denir?, Darbız nedir?, Mavi gören kuş hangisidir?, Hitleri stattan kaçıran siyahi atlet kimdir?, Meyvelerin yağının alınması esnasında açığa çıkan renksiz kokusuz madde nedir?, Cumhurbaşkanlığı külliyesinin mimarı kimdir?, İskandinav ülkelerinin kuzeyinde yaşayan kavmin adı nedir?, Endonezya ile Nepal arasındaki boğazın adı nedir?” gibi saçma sapan soruları sorarak hepsini elemiştiniz. Allahtan Titanikte ölen kişilerin ayakkabı numaralarını(!) sormamışsınız. Hal böyleyken sözlerinize güvenebilecek miyiz sayın bakanım?

Bildiğiniz üzere, sağlık çalışanlarımız 12 Mayıs 2022 tarihinde yapılan TBMM görüşmelerinde sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçlarında tutuklu yargılamayı sağlayan, sağlıkta kamu hizmetini engelleme suçunu ise daha ağır cezaya çarptıran kanun maddesi ile kamuoyunda “Sağlıkta Şiddet Yasası” olarak bilinen yasal düzenlemelerine kavuşmuşlardı. Bu konuda kendisi de bir doktor olan Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca üzerine düşeni bir nebze de olsa yapmıştır. Aynı özveriyi Sayın Bakanımız Yusuf Tekin’den de bekliyoruz.

Bu bağlamda Sayın Bakanımıza, “Öğretmenlik Meslek Kanunu” içerisine öğretmene şiddet hususunda eklemeyi düşündükleri cezai yaptırımlar için bir öneride bulunmak istiyoruz. Öğretmene şiddet konusunun “katalog suçlar” bağlamında değerlendirilmesini içeren bir yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirilmesini talep ediyoruz.

Önleyici güvenlik tedbiri olarak her okula kadrolu bir güvenlik görevlisi atanmasını, gerekli görülürse X Ray cihazı konulmasını ve eğitimde şiddeti önleme hususunda toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yapılmasını istiyoruz.

Toplumun bütün kesimlerinden çocuklarının öğretmenlerine sahip çıkmalarını ve bu tip olayların tekrarlanmaması için öğretmenleriyle birlikte mücadele etmelerini bekliyoruz.

Unutmayalım ki!

Öğretmen ölürse tebeşir ölür, silgi ölür, sıralar ölür, ziller ölür, oyunlar ölür…

Öğretmen ölürse sevgi ölür, geçmiş ölür, bugün ölür, yarın ölür.

Öğretmen ölürse yöneten ölür, yönetilen ölür, sen ölürsün, ben ölürüm, biz ölürüz…(Alıntı)

Sözlerime son vermeden önce görevi başında öldürülen İbrahim OKTUGAN öğretmenimize Yüce Allahtan rahmet diliyorum…

Bir daha böyle elim bir hadise yaşanmaması dileğiyle tüm katılımcılara çok teşekkür ediyorum.”

 

Foto galeri

https://tls.tc/nz66f