DİĞERİ SADECE “BAKIYOR” Reyis. Spor’a Kadın Bakan isteriz. Kocaelili ossun!

“Hindistan’da düzenlenen Para Atletizm Dünya Şampiyonası'nda kadınlar 400 metre T20 finalinde 54.51’lik derecesiyle dünya rekoru kırarak altın madalya kazanan Aysel Önder’i canıgönülden kutluyorum.

Pazar hikayeleri / Portreler

 

Elde ettiği madalyayla ülkemizi gururlandıran milli sporcumuza, antrenörlerine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Milli sporcumuz Aysel Önder’in başarılarının devamını diliyorum”

 

Dr.Osman BAK

Makine mühendisi

Gençlik ve Spor Bakanı

Çok taze: 27 Eylül Cumartesi (Daha dün)

**

Yine günlerden dün..

İstanbul’un Güngören ile Esenler sınırında ama Güngören topraklarında…

Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı…

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüs…

KYK Gülbahar Hatun Öğrenci Yurdu’nda…

Aralarında eşim Ülger ile ortak ürünümüz kızçem Deniz’in de bulunduğu yurdumun dört tarafından kayıt için aileleriyle oraya gelmiş çok sayıda “Aysel Önder…” in ailelerine…

Üstelik rüzgârın hayli şiddetli estiği bir günde…

Yurda giriş izni verilmedi.

Hepsi 20’li yaşlarda civa gibi gençler erinmedi ama eziyet çekti. Bir de hadi biz kısa mesafe.. Yahu bir anne kızçesinin nerede kalmak istediğini görmez mi.. Onca da mesafeden gelmiş. Bu haklarının önüne kim, neden, hangi mantıkla geçti?

Birinci soru şu: Ya yağmur yağsa idi…

Kalıbımı basarım ki gerek öğrenciler gerekse veliler sicim gibi üstlenirken ne Güngören’in Kaymakamı, ne İstanbul’un valisi, ne de önemli bir jesttir ama sınır dışında oraya gelip eksik olmasınlar halkımıza sıcak soğuk içecek ikramında bulunan Esenler Belediyesi’nin adı yerel seçim dönemlerinde partisinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak da geçen Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu…

Atanmışı, atanarak seçilmişi dâhil yönetenler, “Vardır Bakan’ın, vardır Reyis’in bir bildiği” ve “Neme lazım” diyerek kılını kıpırdatmazdı.

Liyakatın değil itaat ve biatın ön planda tutulduğu AKP’de; makine mühendisini sanayi bakanlığı dururken spor bakanı yaparsan olacağı budur.

Oy veririm vermem ayrı mesele…

Gazeteci kimliğimden öte yurttaş kimliğimle de sorgulama hakkım var:

Dr.Osman Bak’ı; “Reyis’in tensipleriyle görevden affına” davet eder…

Mikro milliyetçi damarım attı.

Yerine ilimizden aynı zamanda bir tarafı Gebzeli..

Günümüz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Nagehan Malkoç’u öneririm..

Kaldı ki sporculuk yıllarında Milli forma ile derece edinecek kadar başarılar edinmiş bir spor insanının..

Asla küçümsemiyor elbette Aile Hizmetleri Dairesi de önemli bir daire ama…

Spor Şube Müdürlüğü gibi daha verimli randımanlı olacağı bir birim dururken orada işi ne?

Yoksa KBB’yi alkışlamak mı lazım? Atamalarda aynı Hükümet gibi!

Bu arada hemen KBB Spor Müdürlüğü’ne girdim. Müdür Alparslan Aslan.

Kendimi de mahcup eden bir önyargı ile, “Kesin gıda mühendisidir şudur budur” dedim.

Kendisini tanımadığım için arama motorundan bilgi edindim: Otomotiv ve iktisat okumuş ama beden eğitimi ve spor, hareket ve yer bilimleri de okumuş. KBB Kağıtspor’da sporculuk, antrenörlük ve spor koordinatörlüğü yapmış.

Yani doğru göreve doğru isim gelmiş ama önyargılıyım ya. Gözden kaçmıştır, yanlışlıkla olmuştur kanaatindeyim.

Zaten yorumda kendisini rahatsız edecek en ufak bi’şi yok. Ben Nagehan Malkoç’u Aslan’ın makamına değil zirveye, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na öneriyorum.

Malum; Kabine’de uzun süredir Kocaelili de yok.

Nagehan Malkoç ile tanışmışlığım hatta röportaj yapmışlığım var. Belki de yereli aştım ülkede ilk röportaj verdiği gazeteci olabilirim. 

Sene 2005. O zamanlar Nagehan Gül. Hatta Allah mesut bahtiyar etsin. Kısmetinin bana verdiği röportaj sonrası açılmış olması da olasılık dahilindedir. Eşi; Çetin Malkoç’un kardeşi Nedim Malkoç kendisini ilk röportajımdaki fotoğraftan görmüştür görmüştür. Var öyle bir ihtimal…

Aslen Tokat’ın Yeşilyurt ilçesi Çırdak Köyü eşrafından Gebzeli sporcu.

20 yaşındayken 2005 yılında Norveç’in Tønsberg kentinde düzenlenen Avrupa Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 57 kiloda bronz madalya kazandı…

Bir sonraki de olabilir ama sanki o derecesi sonrası..

Dönemin Gebze İlçe Spor Müdürü Çetin Malkoç…

Eksik olmasın; Malkoç’un da önerisiyle kendisiyle Gebze Spor Salonu’nda röportaj gerçekleştirmiş idim.

Ötesinde; karşılaştığımız yerlerde selam sabahımız hal hatır sormamız şüphesiz olmuştur ama daha fazla hukukumuz olmadıydı…

Bana benim sorum olsun: Sadece bu kadar tanıdığım birini bakanlığa nasıl öneririm…

Yanıtım da kapak olsun: Mevcudundan daha kötü yapmayacağına eminim.

Dünkü komedinin veya rezilliğin, öncelikli sorumlusu Bakan’ın kendisidir. Annelerin dünkü halini anlasa anlasa, “Kadınlar mutluysa çocuklar mutludur” diyen anlar. Dün anneleri ile vedalaşırken yaşadıkları hüzün bir tarafa.. kendilerine çektirilen eziyetten ötürü annesini mutsuz gören çocuk, mutlu olabilir mi?

Kelime sayar 500’ü daha yeni geçti. Zaten kısa yazamıyorum ben, çok vaktimi alıyor…

Dünden kareler: https://tls.tc/PV2UZ

 

Bir hikaye, birkaç portre daha alalım..

Çok fazla kişi bilmez…

Gebze İlçe Spor Müdürlüğü.. hazır, demişken.

1990’lar… Galip Oktay dönemi…

Türkiye’de ikinci bir örneği var mı bilmem.

Tek oyunluk, tek performanslık dahi olsa bünyesinden tiyatro topluluğu çıkan kuvvetle muhtemel tek İlçe Spor Müdürlüğü’dür.

O topluluğun kökeni Gebze Belediyesi / BEKSEM’in efsanevi tiyatro topluluğu, Darıca Belediyesi / DABGEM’in de “Gazoz” olan tiyatro topluluğudur…

Günümüze doğru uzantısı Gebze Kültür ve Sanat Derneği Topluluğu, akabinde içinde bulunduğumuz dönemde ne yazık ki dağılan BİLKAR Tiyatro Topluluğu’dur.

Bir de dalı vardır: Kartal Sanat İşliği Tiyatrosu. Vakanın özeti böyle, detayına gelince.

1994 yerel seçimlerini Gebze’de dönemin Refah Partisi adayı merhum Ahmet Penbegüllü; Darıca’da partilisi İbrahim Pehlivan kazanmıştı. Önemli bir detay: Kaymakamlıktan yani devlet adamlığından gelen Pehlivan peşi sıra Gebze Belediye Başkanlığı, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği de yaptı. Günümüz KBB Gebze Bölgesi Koordinatörü.

Ancak yurdumuz siyasetinin artık kronikleşmiş ve günümüzde de süre giden, hatta aynı partiliye bile uygulanan, hatta Devlet adamlığından siyasete geçenlere de bulaşan hastalığı…

Bir önceki dönemin izlerini silme, tarumar etme anlayışı ile gerek Penbegüllü gerek Pehlivan her iki yapının bildiğiniz silindir gibi üzerinden geçti.

Darıca’da DABGEM Tiyatro Topluluğu’nun içindeydim. SHP’li Zihni Topçu dönemi. İlgili müdürlüğün başında da geçtiğimiz yıllarda  aynı belediyeden emekliye ayrılan Livahil Tunçel var. O yıllar Darıca belde, belediye muhalif ve bütçe çok dar. Bizim topluluğun başına işi bilen bir hoca getirilemeyince, ana sınıfı çocuğu da değiliz ki replik atıp durumu kurtaralım, Darıca’daki topluluk değil oyun sahnelemek oyun metni okumak hariç prova bile yapamadan dağıldı.

Ama ya BEKSEM’in tiyatro topluluğu.

Gebze Belediyesi’nin İnönü Çamlık Parkı’nın arka civarında..

Düğün salonu da olarak kullanılan tahta sandalyeli salonunun derme çatma sahnesinde..

Buzlar Çözülmeden’i sahneledi idi yahu. Boru mu?

Sonradan AKP’li merhum Penbegüllü’nün izlerini de partilisi Pehlivan, onun da izlerini yine partilisi Köşker, onun da izlerini elbette partilisi Büyükgöz sile sile ne oldu:

Sene 2025.. Koskoca Gebze Belediyesi’nin, il adayı ilçenin Büyükşehir adayı belediyesinin Gebzeliler’den oluşan tiyatro topluluğu yok.

Bir başka yorumumda da vurgulamıştım. Hâlbuki üzerine kona kona ilerlese Gebze çok uzun yıllar önce uluslararası tiyatro festivallerine ev sahipliği yapan bir ilçe idi belki de…

Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi’nde tadilat çalışması “ana sınıfı” çağının eşiğinde. Yahu dünyaya mal olmuş ressamın evi. Yapımı o yıllarda ne kadar sürmüş olabilirdi ki?

KBB Başkanvekili Hasan Soba…

Gebze’ye “Sevimsiz” diyen Armağan Çağlayan’a klavyeden atarlanmak, hikâyeden Gebze’nin asıl gündemini değiştirmeye çalışmak kolay.

Kaldı ki AKP Gebze İlçe eski Başkanı…

Gebzeli!

KBB Başkanı Tahir Büyükakın’a…. İki kelam buyursana.

Velhasıl kelam..

BEKSEM ve DABGEM’in sudan çıkmışa dönen tecrübeli ve tecrübe edinemeyen tiyatrocuları…

Gebze’de yeterli yetersiz bugün okullar dâhil birçok topluluğun oyununda ama bizzat kendisi…

Ama üzerlerinde büyük emeği olduğunu bildiğim Derya Ağdaş, Fatih Erdaş, tiyatrodan tamamen kopan Emek Nalbant… ile çok sayıda ama oyuncu, ama yönetmen, ama sahne tasarımcısı, “mobilya ustası”

Abbas Kırçıl’ın etrafında kümelenip çalışacak çatı ararken dönemin İlçe Spor Müdürü Galip Oktay, spor salonunun kapılarını açıp bir bölüm tahsis etti.

O topluluğa hoca desteği

İlçe olarak tiyatro üzerinden kardeşlik hukukumuz olan Kartal’dan..

Kartal Sanat İşliği Tiyatrosu’ndan Nazım Yılmaz ile geldi.

O topluluk Ülkü Ayvaz’ın Teneke Şövalyeler adlı oyunuyla “film olsun” diye İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çocuk Oyunları Şenliği’ne başvurdu.

“Aaaaaa.. Gebze’de tiyatro topluluğu mu var?” diye kabul etmesinler mi?

Yine aralarında benim de bulunduğum ve orta karar rol üstlendiğim tecrübe ile sıfır tecrübelilerden oluşan yine o topluluk..

Gebze’de seyircili ve seyircisiz prova yapacak da mekan bulamadan soluğu…

Kadıköy rıhtımda Haldun Taner Sahnesi’nde Kadıköy, Yenisahra’dan bir salon dolusu çocuğun önünde aldı ki şahsım dahil, sıfır tecrübe ve salonun ihtişamı bacaklarımızı titretiyor..

Ayakta alkışlandığımız bir oyuna..

Gebze İlçe Spor Müdürlüğü Tiyatro Topluluğu olarak imza attıydık.

O yıllarda bize salonun kapılarını açan Galip Oktay’a da…

Kartal’dan Gebze’ye gönüllülük temelinde hocalığımızı üstlenen Nazım Yılmaz’a da…

Selam olsun diyorum. Başka da bi’şi…

Daha ilişkili ne hikâyeler var da kelimasayar 1300’leri gecti.

… demiyorum.

 

Yazarın tüm yazıları