Büyükşehir’e: Ulaşamıyoruz Devlete: Sığmıyoruz
22 Şubat 2024 07:17

GTÜ’DE “REKLAMLAR” BİTTİ. ŞİMDİ GERÇEKLER Büyükşehir’e: Ulaşamıyoruz Devlete: Sığmıyoruz

iktidarın “Üniversite yaptık” diye GYTE’den dönüştürdüğü GTÜ’de öğrencileri 17 km mesafedeki öğrenci yurduna KBB taşıyamıyor. Hijyenden yakınılan yurtta Devlet, doyuramıyor. Seçenek olarak, cemaat yurtları dayatılıyor

Türkiye’nin iki yüksek teknoloji enstitüsünden biri olan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden dönüştürülen ve iktidarın “Üniversite kazandırdık” dediği Gebze Teknik Üniversitesi’nde öğrenciler, adeta kendi haline bırakıldı. Türkiye İşçi Partisi’nin önceki pazar günü Darıca’da düzenlediği “Darıca Gebze İşçi Buluşması”nda  Türkiye İşçi Partisi Kocaeli Gençlik Birimi adına söz alan Gebze Gençlik Birimi Üyesi Arda Yüksel Karamaşa önce genel iktidara atfen MESEM ve benzeri yapılanmalarda sermaye tarafından, Hükümet’in seyirciliğinde ucuz işgücü sömürüsüne dönüşen projelerin gerçekliğini anlattı. Hem de üniversite öğrencilerinin barınma, beslenme, 17 kilometre mesafedeki yurda ulaşma ve 15 Temmuz gerçeğine rağmen alternatif olarak cemaat yurtlarının gösterilmesine atıfta bulundu. Karamaşa şunları kaydetti:

 KONUŞACAĞIZ!

 “Dertlerimizi konuşmak, bir olmak için burada toplandık. Her şey güllük gülistanlıkmış gibi davrananların maskeli balosuna son vermek üzere bir araya geldik.

 Konuşacağız! MESEM diye adlandırılan projede, güvencesiz çalışma koşulları altında ölen sıra arkadaşlarımızı konuşacağız. Ülkenin dört bir yanından kentimize okumaya gelen ve Devlet tarafından barınma hakkı ihlal edilen ya da KYK’nın yetersiz, bakımsız yurtlarına mahkûm edilen sıra arkadaşlarımızı konuşacağız. On yıllardır yaptıkları gibi hala utanmadan gençleri cemaatlerin kucağına iten sözde politikaları konuşacağız.

 İSİMLERİ SÜSLÜ, TEMELLERİ YIKIK DÖKÜK

 Çıraklık Eğitim Merkezi ismi altında faaliyet yürüten kurumu, Mesleki Eğitim Merkezi yaptılar. Kurumun ismi dışında da hiçbir şeyi değiştirmediler. Arkadaşlarımıza hala ucuz iş gücü olarak bakılıyor, arkadaşlarımız hala kötü koşullara mahkûm ediliyor. Ve ne acı ki arkadaşlarımızın hala can güvenliği yok!

 Bu merkezlerin sadece isimleri süslü, temelleri ise yıkık dökük. Saray Rejimi, emeğin olduğu her yerde sömürü düzenini sürdürüyor. Bu düzen, öğrencilere de dayatılıyor ve adına da ‘eğitim’ deniyor. Ülkenin geleceğini inşa etmesi gereken biz gençler, bizleri gram düşünmeyen şahısların ördüğü duvarların ardında iş cinayetlerine kurban gidiyoruz.

 MESEM, bir sömürü projesidir. Bu projenin eğitim ile birlikte anılması da öğrenci arkadaşlarımızın iş güvenliğinden yoksun bırakılması da hepimizin derdidir. Türkiye İşçi Partisi emeğin olduğu her yerdedir. Bir arkadaşımızı daha iş cinayetine kurban etmeyeceğiz.

 BARINMA HAKKINI DEVLET İHLAL EDİYOR

 Elbette ki, gençlerden bahsederken bedelini her bir yurttaşımızın ödediği barınma krizini de konuşacağız. Bugün Gebze Teknik Üniversitesi’nde eğitim alan arkadaşlarımızın barınma hakkı, Devlet tarafından ihlal ediliyor. Öyle bir yer düşünün ki burada 10 binden fazla öğrenci için yalnızca bir KYK yurdu bulunmakta. Bu da yetmezmiş gibi bu KYK yurdu okula tam 17 kilometre uzaklıkta. Toplu taşıma imkânlarının yetersizliği yüzünden, sıra arkadaşlarımız şans eseri kalmaya hak kazandıkları KYK yurdundan okula en az 40 dakikada ulaşabiliyor.

 HÂLBUKİ 15 TEMMUZ’DA

HELALLİK İSTEMİŞLERDİ!

 Soruyoruz: Tek bir KYK yurdu, 10 binden fazla öğrencisi olan bir okulda kaç kişiye yetecek? Okulun çevresinde üç tane özel yurt var. Bu özel yurtların kimlere ait olduğunu biliyoruz. Geçmişte yaptıkları hatalar sebebiyle ülkeyi kaosa sürükleyip bir de üzerine helallik isteyenler, yine öğrencileri benzeri oluşumların yurtlarına itiyorlar. Herkese tekrar ve tekrar hatırlatmak istiyorum.

Gebze’de Devlet’in yurdunda bir şekilde barınma hakkını elde eden öğrenciler, verilen yemeklerle doymuyor, yurtlarındaki hijyen koşullarından şikayet eder, ders çalışmak için uygun alan bile bulamıyor. Sözü seneler önce verilen KYK yurdu daha yeni yapılıyor. Peki, bu yurtta kaç öğrenci kalacak? Kaç öğrenci yatağına tok girebilecek? Kaç öğrenci, huzurlu ve güvenli bir şekilde ders çalışabileceği bir alana, nitelikli bir kitaplığa sahip olacak?

 EŞİT, ADİL, LAİK EĞİTİM

 Bizim taleplerimiz bellidir. Okulumuza güvenle ve kolayca varmak istiyoruz. Okul dışı işlerimize yetişmek için otobüslerde birbirimizin üzerine basmak zorunda kalmak istemiyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği istiyoruz. Eşit, adil ve laik eğitim istiyoruz. Öğrenci olmak istiyoruz. Ucuz ve güvenli konutlarda yaşamak istiyoruz. Biliyoruz, isteklerimizi karşılamak zor değil.

 Bu doğrultuda, barınma krizinin çözümünün yanı sıra, MESEM projesi kapsamında öğrenci ücretlerinin asgari ücret seviyesine yükseltilmesini, gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını ve sosyal güvenlik sistemindeki sorunların giderilmesini talep ediyoruz.

 Öğrencelerin çalıştığı iş yerlerinin meslek odaları ve belediyeler tarafından denetlenmesini talep ediyoruz.

 Belediyelerin, üzerine düşen eğitim sorumluluğunu yerine getirmesini ve sıra arkadaşlarımıza işçi sağlığı ve iş güvenliği ile eğitim imkanları sağlamasını talep ediyoruz.

 Sözlerimi yakın zamanda stajlarda ölen arkadaşlarımızın adını ve yaşlarını sayarak tamamlayacağım. Bu iş cinayetlerini durduracak olan benim, sizsiniz, hepimimiz;

 Zekai Dikici (16), Ulaş Dumlu (17), Ömer Girgin (15), Ömer Çakar (17), Arda Tonbul (14), Erol Can Yavuz (15)

 Soruyorum hepinize: Bugün bu salonda, bir kişi var mıdır ki bir çocuğun daha ölmeyeceğinin garantisini verecek? Bugün bu garantiyi kimse veremez! Ancak kavgamıza bugünden başlarsak gençler için daha güvenli yarınları hep birlikte inşa edebiliriz.

 Biz bu mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bölgemizdeki her bir genç, her bir emekçi tüm haklarını elde edene kadar, gençliğe dayatılan kalıplara son verene kadar, insanca koşullarda, hak ettiğimiz değerde yaşayana kadar mücadelemize devam edeceğiz.

 Bu bir haysiyet mücadelesi, bir gurur kavgası! Buradayız, başaracağız!”

Güncelleme: 22 Şubat 2024 07:23
BENZER HABERLER
X