Bize düşen iktidarın oyununu bozmak
30 Haziran 2025 07:31

BİR NET TAVIR DA SALİH IŞIK’TAN Bize düşen iktidarın oyununu bozmak

Gebze -Çayırova Belediyeleri eski Meclis Üyesi CHP’li Salih Işık, CHP’de Kılıçdaroğlu’nun tutumunu hayal kırıklığı olarak tanımlayıp, “Bize düşen Özel’in yanında yer aIıp iktidarın oyununu bozmaktır” dedi

CHP, kişilerin değil, ilkelerin ve halkın partisidir. Ve bu ilkeler, bugünün değil yarının sorumluluğudur. İktidarın istediği şey;  CHP’yi kendi iç tartışmalarına hapsederek, güvensiz ve itibarsız bir noktaya sürüklemek. Bize düşen ise; bu oyunu bozmak, geçmişe takılmadan geleceğe odaklanmak ve halkımızla birlikte bu ülkenin kaderini değiştirmektir.”

Gebze ve Çayırova Belediyeleri eski Meclis Üyesi CHP’li Mimar Salih Işık girizgah paragrafında yer alan ifadelerle tamamladığı, “CHP’de son gelişmeler üzerine birkaç söz” başlığı ile yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü ve tarihi sorumluluğu büyük bir partide yaşanan her gelişme, sadece delegelerin ya da üyelerin değil, bu ülkenin geleceğini dert eden herkesin dikkatle izlediği süreçlerdir.

Son günlerde kurultay süreci ve ardından başlayan yargı tartışmaları üzerinden tekrar gündeme gelen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ismi, doğal olarak partililerde çeşitli duyguların iç içe yaşanmasına neden olmaktadır.

Kılıçdaroğlu, uzun yıllar boyunca partimize önemli katkılar sunmuş, özellikle zor dönemlerde CHP'yi ayakta tutmayı başarmış bir genel başkan olarak hafızalarımızda yer edinmiştir.

Ancak her liderliğin bir süresi ve her dönemin bir ruhu vardır. 2023 seçimlerinin ardından oluşan toplumsal beklentiler, değişim arzusunu da beraberinde getirmiştir.

Bu bağlamda, Sayın Kılıçdaroğlu'nun veda sürecini daha vakur, daha toparlayıcı ve CHP’nin birliğini önceleyen bir biçimde yönetmesi hepimizin ortak beklentisiydi. Oysa yaşananlar, bu beklentinin tam karşılığını bulamadığını göstermiştir. Kurultaydan sonra ofis açılması, siyasi açıklamaların sürdürülmesi, hatta parti içi süreçlere yönelik dolaylı müdahaleler, maalesef tartışmaların devam etmesine neden olmuş; partinin enerjisinin dışa değil, içe yönelmesine yol açmıştır.

Ayrıca, kayyum tehdidinin ortaya çıktığı günlerde, hayattaki tüm genel başkanların “Partimize kayyum atanırsa hep birlikte kapısında nöbet tutarız” şeklindeki beyanatları hâlâ hafızalardadır. Bu söz, bir parti kültürünün, bir vefa anlayışının yansımasıydı. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’ndan da aynı yönde bir tavır, aynı netlikte bir sahipleniş beklenirdi. Bu beklentinin karşılıksız kalması, kuşkusuz ki birçok partilide derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır.

Bununla birlikte, sürecin artık hukuki değil, açıkça siyasi bir zeminde yürütüldüğü de ortadadır.

Yargı eliyle yürütülen bu müdahalelerin, iktidarın siyaseti dizayn etme çabasının bir parçası olduğunu görmek ve buna karşı ortak bir duruş sergilemek, her CHP’linin tarihsel sorumluluğudur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu gerçeği herkesten önce görmesini, deneyimiyle sürece katkı sunmasını beklemek de son derece doğaldır.

Bugün CHP’nin temel sorumluluğu, iç tartışmalarla vakit kaybetmek değil; halka umut verecek politikaları hayata geçirmek, iktidar alternatifi olduğunu hissettirmektir. Bu da ancak güçlü bir birliktelikle, geçmişin değerlerini onurlandırarak ama geleceğin dinamizmine alan açarak mümkündür.

Sayın Özgür Özel’in liderliğinde başlayan bu yeni döneme, geçmişin gölgesinden sıyrılarak katkı sunmak hepimizin ortak görevidir.

Geçmişte mücadele etmiş her isim gibi, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da bu yeni sürecin güçlenmesine katkı vermesi, partimize duyulan saygının en güçlü yansıması olacaktır.

CHP, kişilerin değil, ilkelerin ve halkın partisidir. Ve bu ilkeler, bugünün değil yarının sorumluluğudur.

İktidarın istediği şey;

CHP’yi kendi iç tartışmalarına hapsederek, güvensiz ve itibarsız bir noktaya sürüklemek.

Bize düşen ise; bu oyunu bozmak, geçmişe takılmadan geleceğe odaklanmak ve halkımızla birlikte bu ülkenin kaderini değiştirmektir.”

Güncelleme: 30 Haziran 2025 07:35
BENZER HABERLER
X